Kızılay'ın kansızlarla imtihanı

Kızılay kan satıyor" da dediler, CHP'nin parti bülteni haline gelmiş bir televizyon kanalında. Yalanlarına kimsenin yetişmeye mecali kalmadı. Millet kendi ocağına düşen ateşle mi boğuşsun, yoksa bu bozgunculara hakikati mi anlatsın bilemez hale geldi. Kentsel dönüşümü mahkemelerin kapısında yatıp durdurmaya başaranlar, milletimize karşı işledikleri bu büyük günah konuşulmasın, kimse bu katillerden hesap sormasın diye bir fabrika gibi yalan üretiyorlar. Herkes biliyor ki, Kızılay asla kan satmaz. Eğer bir yakınınız ameliyat olacak ve kan gerekiyorsa, ülkedeki kan stokunu dengeleyebilmek için sizden kan bağışlamanız istenir. Şayet verebilecek durumda değilseniz, sizden ne bağış istenir ne de para. Herkesin bildiği bu kadar açık bir gerçek ortadayken neden yalan söylüyorlar öyleyse Çünkü başta AFAD ve Kızılay olmak üzere ülkenin tüm kurumları bu büyük felaketten alnının akıyla çıkmayı başardı. Bozguncuların beklediği olmadı. Ana muhalefetin başı daha ilk gün "dayanışmayacağım" dese de, millet olağanüstü bir gayretle hem devletle hem de acılar içindeki kardeşleriyle dayanıştı. Bugün deprem bölgelerinde tek bir kişi bile açıkta kalmadı. Tek bir yaralı dahi enkazın üzerinde bekletilmedi. 99 Depremi'nde gördüğümüz manzaraların hiçbirisi yaşanmadı. Onlar o gün olduğu gibi ağaçların altında, kaldırımlarda, kollarına serum takılı, kan revan içinde depremzede görmeyi çok istediler. Muhalefetin yapılmasını istemediği şehir hastaneleri tüm yaralıları tedavi etti. Muhalefetin yapılmasını israf olarak gördüğü havalimanları yüz binlerce depremzedeyi bölgeden tahliye etti. THY bu hizmet için tek kuruş para almadı. Hükümetin yatak kapasitesini 20 yılda 130 binden 850 bine çıkardığı öğrenci yurtları depremzedelere barınak oldu. Kızılay ürettiği 337 bin çadırı kurumlara teslim etti. Yurtdışından gelen 130 bin çadır da ilave edilince kimse açıkta kalmadı. Ülkenin tüm belediyeleri bölgede konteyner kentler kuruyor. Konya'dan Esenler'e, Kocaeli'den Sultangazi'ye her şehir ve ilçe seferber olmuş durumda. Fakat biz bölgede 30 adet personeliyle sadece 2 bin adet çadır kuran bir derneğin satın aldığı çadır üzerinden koparılan yaygarayı konuşmak zorunda kalıyoruz. Bu yüz binlerce görevlimizin ve gönüllümüzün emeğine saygısızlık değil mi Reva mı bu bize Peki Kızılay çadır satıyor mu Olayın aslı ne Kızılay afet anında elinde hazır çadır bulunabilmesi için 1954 yılında bir çadır dikim tesisi