Kandırdıysak size ne

Parayla tuttukları anket firmalarına sahte sonuçlar yayınlattıkları yetmedi. Seçim gecesi iki şehrin belediye başkanı gerçeği bilmelerine rağmen kendi seçmenine yalan söylemeyi sürdürdü. Bu yalan denizinde pişkinlik gemisini en iyi yüzdüren CHP'li eski vekil Dursun Çiçek olmalı. Madalyayı o hak ediyor. Bir televizyon programında bu yapılanların en başta CHP'ye oy verenlere haksızlık olduğunu söylediğimde: "Seçmenimizi kandırdıysak size ne" diye cevap verdi. Seçmenini tapulu malı gibi gören bir zihniyetin, geri kalan büyük çoğunluk için neler düşündüğünü merak etmeye gerek var mı Onlara göre Ak Parti'ye oy verenler "aydınlanmamış katıksız cahil". Böyle söylüyor Portakal. Nasılsa hakaretin bir bedeli yok. Milleti aşağılamayı kendine hak gören bu üstenci bakış açısıyla bin yıl geçse de sandıktan zaferle çıkmaları mümkün değil. Fakat olan, sanal bir dünyada yalan ve öfkeyle besledikleri yüzde 25'e oluyor. İnsanlara her defasında büyük bir hüsran yaşatıp, sonra sırça köşklerine çekiliyorlar. Altta kalanın canı çıksın. Ne demek kandırmak Ülkedeki her dört insandan birisi CHP'ye oy veriyor. Bunca insanı her seçim öncesinde Alice'in harikalar dünyasına götürüp, seçim gecesi gerçek dünyaya uyandıklarında sakinleştiricilere mahkûm etmeye kimin, ne hakkı var Zaten oylarıyla Meclis'e gönderdikleri dört sağ parti şimdiden dönüp kendilerine parmak sallamaya başladı. Babacan anayasa çalışmalarında Cumhur İttifakı'yla birlikte hareket edebileceklerini söylüyor. Davutoğlu "sıfır oyla" elde ettiği 10 milletvekiliyle fotoğraf çektirip nispet yapıyor. Hep birlikte CHP seçmenini çileden çıkarmaya yemin etmiş gibiler. Allah kimseyi bu duruma düşürmesin. Bir yandan bölücüler diyet istiyor, diğer yandan