Hangi devrim

Hafta sonu ülkemiz tarihi açısından bir dönüm noktasını yaşadık. Dünyadaki rezervin yüzde 73'üne sahip olduğumuz bor madenini işleyerek, bor karbür üretecek bir fabrika Cumhurbaşkanımız tarafından hizmete açıldı. Böylece şimdiye kadar borik asit haline getirerek tonunu 1000 dolara sattığımız ürünü artık bor karbür olarak üretip 40 bin dolara satabileceğiz. Şüphesiz böylesi stratejik bir tesisi hayata geçirmek sadece parayla mümkün olmuyor. Dünyaya hakim küresel hegemonyanın türlü tehditlerine, saldırılarına karşı güçlü bir iradeyle karşı koymakla mümkün oluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma'da "bağımsızlaşma ve küresel aktör olma" yolunda bu devrimci hamleyi gerçekleştirdiği sırada İstanbul'da 6'lı masanın adayı Kılıçdaroğlu'nun görüşmek için kapısında beklediği HDP bir başka devrimin yolunun taşlarını döşüyordu. Nevruz bahanesiyle Yenikapı Meydanı'na yığdıkları lastiklerin ateşi etrafında çılgınca dönen HDP'liler, kürsüden teröristbaşı için özgürlük isterken, 14 Mayıs'ın bu talepleri için bir dönüm noktası olduğunu söylediler. Erdoğan ise başta nükleer teknoloji ve savunma sanayiinde kullanılacak bor karbürü üretmek için 2500 derece ısıya ulaşması gereken kazanları bismillah diyerek çalıştırdı. Cumhurbaşkanımızın Çanakkale Zaferi'nin 108. yıldönümünde, Yunan'ın mağlup olduğunu ilan ettiği Mudanya'nın yanı başından dünyaya verdiği mesaj 101 yıl öncekiyle aynıydı: Çanakkale geçilmez, vatan bölünmez. Bunu boş bir hamasetle ya da kuru bir sloganla değil, savunmamızı güçlendirecek, bizi nükleer teknolojiden, çağımızda bir silah haline gelen tarım sektöründe ileri aşamaya taşıyacak bir madenin üretim tesisiyle gerçekleştirdi. Dünyada Rusya, ABD ve Çin gibi sadece birkaç ülkede bulunan bu yüksek teknoloji gerektiren tesis tam 10 yıllık öz verili bir çalışmanın ürünü. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Fatih Dönmez, 200'den fazla