Libya'da Neler Oluyor

Libya'da 24 Aralık 2021 tarihinde teknik olarak yapılması mümkün olamayan seçimlerin ertelenmesi sonrasında hızlı gelişmeler yaşanıyor. Ancak Libya'da askerî değil siyasi gündemin ağır basması önemli. Libya'da 2011 devrimi sonrasında krizin askerî yöntemlerde çözülemeyeceği anlaşılmış durumda. Bahse konu genel kanaati hâkim kılan husus ise Hafter'in Türkiye'nin devreye girmesiyle Trablus güneyindeki askerî yenilgisi. Diğer bir ifadeyle Türkiye'nin meşru hükümeti 'layıkıyla' ve meşru zeminde desteklemesi mevcut siyasi çözüme şans verdi. Demokrasi istikametinde olumlu gelişmelere rağmen tedirginlik de halen devam ediyor. Muğlak ve çekimser havanın birçok nedeni var. Öncelikle diğer devletler Libya'nın güvenliğini ve siyasetini etkileme maksadına matuf girişimlerinde ısrarcı. Siyasi süreç sonunda seçilebilecek herhangi bir kişi veya grubun kıblesini kendi çıkarına yöneltmesini arzulayan dış aktörler Libya halkının isteklerini pek düşünmüyorlar. Ayrıca Rus Wagner, Hafter'in üzerinde kontrol inisiyatifini kaybetmesiyle başlı başına bir işgal gücünü andırıyor. Nitekim Orta Afrika için bir kapı niteliğindeki Libya'da Wagner yerel tüm silahlı gruplardan ayrı bir güç haline geldi ve Seyfulislam Kaddafi'ye destek verip Hafter'in etrafından dolaşmaya başladı. Hafter'in Türkiye'ye yakınlaşma niyetinin asli sebeplerinden birisi de bu yeni durum. Öte yandan ABD ve Avrupa ise Libya'da, Libya halkı lehine ve Rusya aleyhine bir duruş sergilemekten uzak görünüyor. Dış aktörler ve Wagner yanında, Libya iç siyasetine bakıldığında ilginç bir resim ortaya çıkmakta. Siyasi kişilikler, Libya halkı yerine dış aktörlerin desteğini alma arayışına devam ediyor. Öte yandan Libya genelinde görülen ve genellemelerle ifade edilen bölünmüşlük seçimlerin ertelenmesiyle yeni yorumlarla tekrar değerlendirilmeye başlandı. Libya batısındaki dağınık siyasi yapı şehirler ekseninde Hafterci veya Trabluscu şeklinde kendini bulmuş halde. Silahlı gruplardan bir kısmı sırf Trablus'a kızınca Hafter'e yöneliyor. Doğu'da ise Hafter kontrolü tam olarak sağlamış olsa da Hafter karşıtlarının bastırılmış olduğu biliniyor. Yani Doğu'da da siyasi çekişme ve huzursuzluk var. Peki böyle bir durum seçimlere nasıl etki eder Libya'da 42 yıldan bu yana seçim yapılmadığı bir vakıa. Diğer bir ifadeyle 60 yaşındaki bir Libyalı dahi hayatı boyunca hiç sandığa gitmedi ve oy vermedi. Yani demokrasi ve siyasi haklar bağlamında bir kültür veya bilinç yok. Bu nedenle mevcut Temsilciler Meclisi'ne yönelik 2014 yılı seçimlerinde oy kullanım oranı sadece 18 idi. Bazı şehirlerde 30-40, bazılarında birkaç yüz oy alanlar vekil oldu. Örneğin, Temsilciler Meclisi Başkanı Akila Salih'in toplayabildiği toplam oy sayısı 900 değil. Bu durumda ertelenen 24 Aralık seçimlerinde 2,8 milyon kişinin seçmen kaydı yaptırması önemli bir başarı. Bu nedenle icra edilecek seçimler Libya'da meşruiyet tartışmalarını giderebilecek nitelikte. O halde seçimlere yönelik bir projeksiyon yapmak gerekir. Seçimlerin arka planında dönen 'dolapları' 98'i çöl olan Libya'da nüfusun dağılımı belirliyor. Nüfusun 63'ü Libya'nın batısında Trablus bölgesinde, 28'i doğuda ve 9'u güneyde yaşıyor. Hafter, Libya'nın doğusunda ve güneyinde daha geniş bir alanı yönetse de nüfus Batıda yoğunlaşıyor. Ayrıca ülkenin doğu ve güneyinde nüfusun tahminen yarısının Hafter'e karşı olduğu dikkate alınırsa adil ve şeffaf bir siyasi seçim yapılması halinde Hafter'in kazanması mümkün değil. Bu nedenle Hafter'in kontrolündeki Temsilciler Meclisi usulsüz bir şekilde toplanıp Seçim Kanunu çıkartı ve aslında seçimlerin 'olmaması' çabasını seçim 'istermiş' gibi artırdı. Nitekim Temsilciler Meclisi, Libya Siyasi Antlaşmasına göre Libya Devlet Yüksek Konseyi ile yasama işlevini yürütmesi gerekirken tek taraflı bir süreç yürüttü. Öte yandan anayasa olmayınca çıkarıldığı iddia edilen bir kanunu iptal ettirme kanalı da mevcut değil. O halde toplumun tepkisi ile yürütülen bir karşıt siyasi süreç yaşanmaya başladı. Seçimlerin ruhuna yönelik ele alınması gereken