Erkeğin evliliği mi, kadının hayatı mı

PINAR Gültekin'in varil içinde yakılarak öldürülmesine ilişkin davanın dün yayınlanan gerekçeli kararını baştan sona okudum Şurası açık, bu dava sadece kadın cinayetlerinin değil, buna karşı işleyen hukuk sisteminin de sorgulanmasına neden olacak. İddiamı da Ankaralı bir gazeteci olarak Meclis süreçlerinde kanun hazırlıklarını yakından takip eden, parlamento hukukunu bilen biri olarak söylüyorum. Bu dava, İstanbul Sözleşmesi'ne yeniden dönmekten tutun da TCK'nın "haksız tahrik" ile ilgili maddelerine kadar çok sayıda değişikliği de beraberinde getirecek. En azından onların tekrar tetiklenmesine yol açacak. TCK dahil birçok yasa maddesi bu dava dolayısıyla yeniden yazılacak. Ancak dilediğiniz kadar kanun maddesi değiştirip, ekleme yapın, erkek egemen mülkiyet fikri ve cinsiyet eşitsizliği devam ettiği sürece sorun bitmeyecek. ANA MANTIK: KADIN SUÇLUDUR Çünkü kadın cinayetlerinde geçmişte olduğu gibi, bugün de ana mantık kurbanın suçlanması, bir kadının kadın olduğu için öldürülmesi fikrine dayanıyor. Aslında tümüne birden, "kadın cinayeti" adını verdiğimiz gerçeğin temelini de bu fikir oluşturuyor. Bu bakıştakilerin mantığına göre, bir erkek terk edilemez, kasabanın sırrı gibi herkesin bildiği hovardalığı aile bireylerine kadın söylerse tahrik etmiş olmaktan kadın suçlanır Erkek de hovardalığının kitlesel böbürlenmesinin yanında, ceza hafifletmesi ödülüne de kavuşabilir. GREVIO 5 YIL ÖNCE YAZDI İstanbul Sözleşmesi'nin altına imza koyan taraf ülkelerin seçimi ile oluşturulan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddete Karşı Eylem Uzman Grubu, kısaca GREVIO da tam buna işaret ediyor. Hatta o denli ki GREVIO'nun 3 Temmuz 2017 Raporu Pınar Gültekin cinayetinin dün yayınlanan gerekçeli kararını sanki 5 yıl öncesinden görmüş: "Kadına yönelik şiddette, cinsiyetçi önyargılar ve mağduru suçlamak, yargılamalarda indirime yol açıyor..." HANGİSİ DAHA HAYATİ Nerede kaldı delil yetersizliği durumunda kadının ve çocuğun beyanının esas olacağı kuralı Hani Yargıtay kararlarında da sabit olan kural gereği, bu ilke olarak kabul edilerek soruşturmanın başlatılması ve ifadenin delil olarak kabul edilmesi gerekiyordu. Pınar Gültekin canice öldürüldüğü için tehdit edip etmediğini söylemesi mümkün değil. Zaten duruşma sırasında ailenin avukatı Dr. Rezan Epözdemir de bunu kayda geçirmiş, bir sanığı soruları ile yönlendirdiği hissine kapılınca da mahkeme başkanıyla tartışmış. Yetmemiş ABD'den Apple yazışmaları istenmiş, maktul Pınar Gültekin'e geriye dönük iki yıllık kayıt ve belgeler getirilmiş. Hiçbir görüntü ve kayıtta, şantaja yönelik tek belgeye rastlanmamış Siber suçlar bürosu, herhangi bir şantaj ve tehdide ilişkin veriye de ulaşmamış. Bütün bunlar varken mahkeme bir tanığın beyanını esas kabul etmiş HAKSIZ TAHRİKİN NEDENİ Evlilik dışı ilişkisini eşine söyleyeceği varsayımından yola çıkarak hükümlünün öfke ile maktule yönelik suçu işlediği sonucuna varmış. TCK'nın 29'uncu maddesindeki haksız tahrik hükmünü uygulayıp cezasında indirim yapmış Özetle mahkeme, hükümlünün ailesinin duyması halinde, ki o da meçhul bir erkeğin evliliğinin bitme ihtimaline karşılık, bir genç kadının hayatının sonlanmasını öncelemiş. Hükümlünün içinde bulunduğu veya bulunma ihtimali olabilecek duygusal sıkıntıyı, bir genç kızın hayatı karşısında