Çatlağa yumruk

SİYASETTE saflar 2018 seçimlerinden bu yana olduğu gibi duruyor. Bir yanda AK Parti ve CHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı Diğer tarafta ise temeli Millet İttifakı'na dayanan 6'lı masa Bir de sol partilerin HDP ile oluşturduğu Demokrasi İttifakı Yapılarda bugüne kadar bir değişiklik olmadığı gibi geçen Ocak ayından bu yana da birbirlerine fark atan seviyeye ulaşmadı. Seçmen sayıları birbirine yakın seyretti. Bu da ittifakları, diğerini çatlatmak veya diğerinden bir parçayı koparıp, kendine katmaya dayalı siyaset üretmeye zorladı. Burada asıl hedef ilk zamanlar Saadet Partisi'ydi; Oğuzhan Asiltürk'ün beklenmedik vefatı sonrası oluşan yapının buna izin vermeyeceği görülünce, bu kez İYİ Parti'ye odaklanıldı. Amaç da belliydi, merkez sağ muhafazakar seçmen üzerinde etkili iki partinin 6'lı masadan ayrılması, Cumhur İttifakı'nda oluşabilecek kopmaları da engelleyecekti. İYİ Parti yönetimindeki direnç yüksek çıkınca bu kez tabanına yönelik ataklar başladı. KARŞILIKLI RESTLEŞME Ancak beklenen sonuç hemen gelmedi. Özellikle ilkbahar aylarında ekonomik krizin de etkisiyle muhalefet partilerinin siyasete yön veren atakları, iktidarın bu politikaların peşine takılması ve telaşlı davranışları, siyasetin ağırlık merkezini muhalefete kaydırdı Ancak son üç aydır 6'lı masanın en başat iki partisi CHP ve İYİ Parti'nin birbirlerinin siyasetlerini gözetmeden uyguladıkları politika, işi başka noktaya taşıdı. Özellikle İYİ Parti'nin aday belirleme sürecinde CHP'nin dayatmalarına mahkum oluyor algısı, iç tepkileri üretti; hatta Anadolu'da hayıflanmaları pıtrak gibi çoğalttı. İYİ Parti'nin bundan çıkmak için uyguladığı taktik adımlar da 6'lı masayı kırılgan görünümde bıraktı. CHP'nin bir eski milletvekilinin kendileri için söylediği sözleri sorun eden İYİ Parti, kendi içinden bir milletvekilinin CHP lideri Kılıçdaroğlu hakkındaki sözlerini görmezden geldi. Bu da İYİ Parti yönetimini öfkelendirmesine karşın, bir tepki açıklaması olmadığı için kamuoyunda milletvekilinin sözlerinin parti politikası gibi algılanmasına neden oldu. BAŞÖRTÜSÜ ÜZERİNDEN Bütün bunlara yakın zamanda CHP'nin diğer partilere danışmadan başörtüsü konusundaki girişimine AK Parti'nin Anayasa atağıyla karşılık vermesi eklendi. İYİ Parti bizzat ortağı tarafından kendi sahasında sıkıştırılmış duruma düşürüldü. Anayasa değişikliğine destek konusunda tutumunu açıklamaktan kaçınan İYİ Parti, 6'lı masadan da tam karar çıkaramadı. Buna bir de BTP'nin 7'nci parti olarak katılması girişimine ret kararı eklendi. Bu da ister istemez siyasetin her hareketinde öğüten hızarı kararsızlığı üretti. Altılı masada karşılıklı güvensizlik ve beraberinde kırılganlığı arttırdı. Toplamında dayandığı 60 seçmen havuzundan, 50 oy çıkaracak güvence veremeyen birliktelik haline dönüştü. KENDİ HAVUZUNDAN ALAMIYOR Sonuç olarak, muhafazakar kesimde var olan teveccühün terkine; Cumhur İttifakı'nın sahada yeniden güçlenmesine yol açtı. Bugün siyasetin en tecrübeli iki ismi Cumhurbaşkanı, AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli de önlerine gelen pası iyi değerlendirdi; açılan kaşa çalışmaya başladı. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün İYİ Parti'ye yönelik