Muharrem Kılıç

Sabah

Post-Ütopya Çağında İnsan Hakları: Değersel ve Sistemsel Çöküş

Modern devlet düşüncesi ve siyasal aklın yaklaşık iki yüzyıllık tarihsel serüveni içerisinde icat edilen modern insan hakları fikri, modernitenin en görkemli ve saygın ütopyası olarak ortaya çıkmıştır. Bir değerler manzumesi olarak üretilen bu modern politik icat, sözleşmeler temelinde giderek daha sofistike biçimde kavramsallaştırılmış, bölgesel v

Süreç Demokrasisi Temelinde Anayasal Sivilleşme

Modern anayasalar, sosyo-legal ve sosyo-politik alanı düzenleyen ve birey ile kamu otoritesi arasındaki diyalektik ilişkinin kurulmasını amaçlayan "toplumsal sözleşmelerdir". Anayasa, devletin teşkilat yapısı ile haklar ve özgürlükler kataloğu üzerinden devlet ile millet ilişkisinin normatif çerçevesini kurgulayan meta metindir. Siyasal alanı güçle

Küresel Hipokrasi: İnsan Hakları Siyasetinin Kırılganlığı

Dünya bugün Gazze'de yaşanmakta olan asimetrik bir savaş durumuna, insanlık dışı yıkım ve trajedilere tanıklık etmektedir. Yaklaşık 2,5 milyon nüfuslu Gazze'de en az 200 bin kişinin yerinden edildiği kaydedilmektedir. Gazze'yi abluka altına alan bu tedhiş hareketi ve şiddet terörü, insancıl hukukun temel normlarının ihlaline yol açmaktadır. Nitekim

Küresel siyasal düzenin reformasyonu

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun (BMGK) 78'inci oturumu, geçtiğimiz haftalarda 193 üye devletin liderlerinin küresel konulara ilişkin konuşmalarıyla gerçekleştirildi. BM Genel Kurulu 78'inci Dönem Başkanı Dennis Francis, 19 Eylül 2023 tarihinde liderlerin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları konusunda ilerlemeyi hızlandırmayı tartıştıkları yıllık Ü

Hak Anayasacılığı: Yüzüncü Yılda Anayasal Vizyon

Darbe döneminde yaşanan sosyo-politik kırılmaları ve sosyo-psikolojik travmaları kalıcılaştıran anti-demokratik ruhu ve normatif kurgusuyla 1982 Anayasası, demokratik siyasal alanı bloke edici bir vesayet rejimi inşa etmiştir. İlgili vesayet odaklarının alanlarını daha da genişletme ve tahkim etme noktasındaki apolitik otoriteryen iradesi, parçalı

Vicdani Sığlık: Sığınmacı Politikası ve Sığınaksız Yurttaşlık

Doğal afetler, savaş, sürgün, istila, açlık ve kıtlık gibi insani krizler sonucunda yaşanan büyük göç dalgaları milyonlarca insanın yerinden edilmesine yol açmaktadır. Bu türden insani krizler kişilerin hem fiziksel hem de duygusal olarak yerinden yurdundan edilmesine neden olmaktadır. Küreselleşmenin çok yönlü demografik, sosyo-ekonomik ve sosyo-p

Global Gıda Krizi ve Vicdan Diplomasisi

Gündelik yaşamsal gereksinimlere ve asgari yaşamsal beklentilere ilişkin globalleşen kaygı bozukluğunun köklendiği belirsizlik çağının en kritik insan hakları sorunlarından birisi gıda hakkına ilişkin olarak karşımıza çıkmaktadır. Gıda hakkı 'açlıktan ve yetersiz beslenmeden kurtulma, besleyici ve kültürel olarak kabul edilebilir nitelik ve nicelik

Arkaik Bir Şiddet ve Patolojik Bir Nefret Biçimi Olarak Kur'an-ı Kerim Yakma Eylemleri

Yeni dünya sistemine egemen olan küresel iktidar paradigması hem global siyasal düzende sistemsel konsolidasyonu temin etmekte hem de sözde yurtseverlik anlayışı çerçevesinde ötekileştirici karşıtlıklar üzerinden sistematik bir güvensizlik duygusu üretmeyi olanaklı hale getirmektedir. Kuşkusuz İslam'ı hedef alan modern endüstriyel korkunun zihinsel