Ukrayna-Rusya krizinde son durum

Ukrayna-Rusya arasındaki gerginlik sürecinde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 16 Şubat 2022 tarihli beyanatı diplomatik çabalar için umut olmuştu.Putin'in "Moskova'nın NATO ile güvenlik konularını görüşmeye istekli olduğunu söylemesi ve Ukrayna sınır boyundaki muhtelif yerlerde konuşlanan Rus askerlerinin bir kısmını geri çektiklerini" açıklaması gündemi belirledi. Hatta Putin'in açıklaması, Almanya Başbakanı Olaf Scholz tarafından "iyi bir sinyal" biçiminde nitelendi. Putin'in açıklamasının, Brüksel'deki NATO Savunma Bakanları toplantısıyla eş zamanlı olması dikkat çekiyor. Ancak ABD Başkanı Joe Biden "150 bin Rus askerinin Ukrayna'nın kuzey, güney ve doğusuna yerleştirildiğini" ifade ediyor. Birde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg "Rus güçlerinin geri çekildiklerini görmediğini" ve İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace'ın da "geri çekilmenin gerçek olup olmadığını söylemek için çok erken, çünkü Rusya'nın Ukrayna'nın yakınlarına sahra hastaneleri inşa etmeye ve silâh sistemleri yerleştirmeye devam ettiğini" kaydediyor. Böylece Batılı aktörlerce, Putin'in açıklamasının tatmin edicilikten uzak olduğu değerlendiriliyor. Buna karşılık Rusya "herhangi bir işgal planına sahip oldukları iddiasını" kabul etmiyor. Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise, Batıyı "Rusya'nın kendi topraklarında nasıl davranması gerektiğini dikte etmeye çalıştığını" ileri sürmesi önemli. Çünkü Rusya'nın Belarus ile birlikte gerçekleştirdiği tatbikatın kendi sınırları içinde olduğuna işaret ediyor. Bununla birlikte Rusya'nın, AB Büyükelçisi Vladimir Chizhov'un da, Almanya gazetelerinden Welt'e verdiği demeçte "bu Çarşamba saldırı olmayacak. Önümüzdeki hafta, sonraki hafta ve gelecek ay da bir gerginlik olmayacak" cümleleri Almanya üzerinden Batı'ya yönelik mesaj şeklinde yorumlanıyor. Diğer taraftan Chizhov "gerginlik olmayacak" dese de, Batılı unsurlar "yakında bir işgal olmasa bile, Rus askerî yığınağı ile gerginliğin Ukrayna ekonomisine zarar verdiğini, mevcut siyasî ve askerî krizin devamında yine Kiev'in ekonomik zararının süreceği" anlamına geleceğini belirtiyorlar. Bu vartada Stoltenberg de Rusya'nın olumlu diplomatik mesajı hakkında "temkinli iyimserlik için bazı zeminler sağladığını, ancak Rus kuvvetlerinin varlığının gerçek diplomatik çaba mesajıyla çeliştiğini" vurguluyor. Rusya "Ukrayna'nın NATO'ya üyelik talebinden vazgeçmesini" istiyor. Fakat NATO'nun "üyeliği bulunmayan Ukrayna'da Rusya ile savaşmak için asker göndermediği" aktarılıyor. Buna ek olarak NATO'nun Polonya, Baltık ülkeleri ve Doğu Avrupa'daki üye ülkelerin savunmalarını desteklemek için ABD, İngiliz ve NATO askerlerinin gönderildiği biliniyor. Hâliyle Rusya da, sınırlarına yakın Batılı güçleri istemiyor. Ukrayna-Rusya arasında yükselen tansiyon, Soğuk Savaş sonrasında uluslar arası sistemin en önemli krizlerinden biri olarak gösteriliyor. Ukrayna meselesi, Avrupalı devletlerce enerji kaynaklarının ve boru hatlarının güvenliği açısından da önem arz ediyor. Yine Batılı aktörler,