IPEF Nedir

ABD Başkanı Joe Biden 22-24 Mayıs 2022 tarihli Japonya ziyaretinde IPEF'i resmen duyurmuştu. IPEF (Indo-Pasific Ekonomic Framework for Prosperity), Refah için Hint-Pasifik Ekonomik Çerçevesi anlamına geliyor.

IPEF'in temelde dört amacı var. Bunlar tedarik zincirleri, iklim, yolsuzlukla mücadele ve ticaret. Yine IPEF'te ABD'nin yanı sıra küresel GSYİH'nın yüzde 40'ını temsil eden 13 üye ülke daha bulunuyor. Üyeler Avustralya, Bruinei, Fiji, Hindistan, Endonezya, Japonya, Güney Kore, Malezya, Yeni Zelanda, Filipinler, Singapur, Tayland ve Vietnam'dır. Ancak üyelerin IPEF'in dört ana amacının tamamına katılmakta serbest oldukları bir durum söz konusu. Mesela Hindistan'ın ticaret ana amacına katılmakta isteksizliği mevcut. Dolayısıyla tüm yönleriyle olgunlaşmış bir IPEF'ten bahsetmek için oldukça erken.

Biden, IPEF'in ilk toplantısını 23 Mayıs 2022'de Tokyo'da Japonya Başbakanı Kishida Fumio ve Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yle birlikte, diğer IPEF üyeleriyle internet üzerinden ilk toplantısını yapmıştı. Ayrıca Biden, IPEF'i ilk açıkladığında "21. Yüzyıl ekonomisinin yeni kurallarını yazıyoruz" ifadesini kullansa da, bugün gelinen noktada bunun pek de gelişme kaydedemediği görülüyor.

Aslında IPEF'in, Covid-19 pandemi sürecinin tedarik zincirlerinde açtığı sorunların ABD ekonomisine zarar vermesi üzerine, Washington'un Hint-Pasifik'te etkisini yitirmesinin anlaşılmasıyla gündeme getirildiği düşünülüyor. ABD, IPEF'le birlikte Hint-Pasifik bölgesine güçlü şekilde geri dönmek çabasında.

Diğer taraftan ABD 4 Şubat 2016'da kurulan 12 üyeli (ABD, Avustralya, Brunei, Kanada, Şili, Japonya, Malezya, Meksika, Yeni Zellanda, Peru, Singapur ve Vietnam) serbest ticaret anlaşması olan TPP (Trans-Pasific Partneship) Trans-Pasific Ortaklığı'ndan Başkan Donald Trump döneminde 23 Ocak 2017'de çekilmişti. Birde Trump, Kanada ve Meksika ile mevcut ticaret anlaşmalarını revize ederken, Çin'e yönelik de ithalat vergilerini arttırmıştı. Hal bu ki TPP'nin kuruluşuyla Trans-Pasifik'te ABD'nin nüfuzunun korunması hedeflenmişti.

Bir anlamda ticaret anlaşmalarıyla daha ucuz ürünler ve jeopolitik istikrarın sürdürülebilirliği amaçlar arasında. Ancak Koronovirüs salgını döneminde, muhtelif ürünlerde Çin'e bağımlı tedarik zincirlerinin kırılganlığının ortaya çıkmasıyla, ticaret anlaşmalarına olan güvensizlikte yükseliş meydana geldi. Fakat pandemi sonrası süreç, küresel ekonomik sorunlar, Ukrayna'daki savaş, Çin'in Tayvan politikası, Ortadoğu ve Afrika'da Çin ile Rusya'nın artan etkisi, Çin'in Kuşak-Yol Girişimi, Yeni Delhi'nin 9-10 Eylül 2023'teki G-20 Zirvesi'nde ilan ettiği Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru, BRICS'in 22-24 Ağustos 2023 Güney Afrika Zirvesi'nde genişlemesi gibi gelişmeler ABD'yi Hint-Pasifik'te yeni arayışlara zorluyor. İsrail'in 7 Ekim 2023'teki Gazze'ye başlattığı saldırıların ardından, ABD'nin Tel-Aviv'e destek için Doğu Akdeniz'e 2 ve Kızıldeniz'e 1 olmak üzere toplam 3 savaş uçağı gemisindeki 300 savaş uçağıyla gelmesi, zikredilen gelişmelere cevap verme niteliği taşıması ihtimallerdendir.