2. Gençlik Şûrâsı: 1945'ten 1970'lere

İkinci Dünya Savaşı'nın 1945'te son bulmasıyla uluslararası sistemde siyasal, ekonomik ve sosyal değişikliklerde başlamıştır.Uluslararası sistem siyasîideolojik açıdan ABD ve SSCB'nin başını çektiği iki kutuplu kamplaşmayla şekillenmiştir. Savaş sonrasında, devletler sosyo-ekonomik bakımdan çalışma ve insan hayatının tekrar inşa edilmesinde önemli görevler üstlendiler. Devletin, vatandaşlarına yönelik sosyal hizmetler, eğitim ve sağlık vb. hizmetleri Anayasal hak olarak ücretsiz verilmesi benimsendi. Böylece sosyal devlet ilkesi önem kazanırken, sanayileşme ve teknoloji sahalarında da ciddi adımlar atıldı. ABD'nin SSCB tehdidi nedeniyle Truman Doktrini ve Marshall Planı kapsamında, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu ülkelere ekonomik yardım ve krediler vermesi, Savaş'ın ardından devlet merkezli yeniden inşa sürecinin itici gücü olmuştur. 1945 sonrasında Avrupa ve ABD'de savaşlarla yokluk, ölüm, salgın hastalıklar vb. sorunlar yaşamış bir kuşak mevcuttur. Türkiye'de ise, 1914-1918 Birinci Dünya Savaşı ve 1918-1922 Kurtuluş Savaşı'nın olumsuz etkilerinin tecrübesine sahip kuşak bulunmaktadır. Ayrıca Türkiye, İkinci Dünya Savaşı'na girmese de, Savaş'ın siyasî ve sosyo-ekonomik menfî etkilerini derinden yaşamıştır. Çünkü Türkiye'nin, dönemin şartları gereğince her an savaşa girecekmiş gibi hazırlık içinde olmasından dolayı, bu dönemde ciddi ekonomik zorluklarla karşılaşan bir kuşak vardır. Tüm sorunlar bir tarafa, Bediüzzaman Said Nursî'ye gelip "Bize Hâlık'ımızı tanıttır (Gençlik Rehberi s. 83)" diyen, "imanı" önemseyen bir gençlik de mevcuttur. Türkiye'de Demokrat Parti'nin 1950'de iktidara gelmesiyle tarım, eğitim, sağlık, sanayileşme vd. sektörlerde önemli ilerlemeler kaydedilmişti. Tarımda makineleşmenin artmasıyla, köyden şehire göç artmış ve şehirleşme süreci ivme kazanmıştır. Böylece şehirlerin nüfusunun armasıyla birlikte eğitimli insan sayısında da artış gözlenmiştir. 1960'lar dünya genelinde hükümetlerin baskıcı uygulamalarına karşı, başta öğrenci ve işçilerin direniş veya sivil eylemlerinin arttığı yıllardır. 1789 İhtilali'nin merkezi Fransa'da bu kez 1968'de "piyasalaşma ve eğitim reformunu" reddeden öğrencilerin protestoları ve onlara destek veren işçilerin geniş katılımlı grevleri gerçekleşmişti. Fransa hükümetine geri adım attıran öğrenci ve işçi protestoları, birçok ülkeye yayılmıştır. Protestoların amaç, eylem ve kapsamları ülkeden ülkeye farklılık göstermiştir. Türkiye'de de 1970'ler boyunca bazı kesimlerce gençlik tanımlamalarında "68 Kuşağı"