Orantısız zekâ kullananın hakkı kötektir

Bütçe görüşmeleri "Tek Adam" rejimi ilan edilinceye kadar kamuoyunun ilgisini çeken oturumlar olagelmiştir. Özellikle de Meclis'e geçmiş yılın hesabını vermek için Meclis'e gelen başbakan ile muhalefet partilerinin liderlerinin kürsü performansları günlerce konuşulur, her lidere konuşması nedeniyle bir not verilirdi.O nedenle gerek muhalif liderler gerekse bütçeyi savunan başbakan ve bakanlar konuşmalarına iyi hazırlanır, kürsüde beden dilini de kullanmak suretiyle seçmenden geçer not almak için çaba sarf ederdi.Bütçe konuşmalarında bolca sayısal veriler kullanmak adettendir. Bu konuşmaların etkisini artırmak için bir miktar ajitasyon ve mizah sosuna da ihtiyaç duyulurdu.Rahmetli Demirel, bu işin ustasıydı. Bir bütçe görüşmeleri sırasında Başbakan Ecevit, bir gün önce yapılan üniversite sınavlarının sakin geçmesine vurgu yaparak "Terör eylemlerinde mücadelemiz etkisini göstermiştir. Dün yapılan üniversite sınavlarında hiçbir olay yaşanmamıştır" dedikten sonra Demirel kürsüye gelerek şunları söylemiş ve hepimizi güldürmüştü:- "Gayri meşru hökümetin başı üniversite sınavlarının sakin geçmesinden bahisle terörü önlediklerini belirtiyor. Daha önceki üniversite sınavlarında millet birbirini mi boğazlamış O işleri üniversite sınavlarında değil üniversiteye kapağı attıktan sonra yapıyorlar."Eski yıllarda bütçe görüşmelerinde hangi partiye mensup olurlarsa olsunlar rakiplerini zekâyla, sözle döverlerdi. İstisnaları elbette olmuştu.19 Şubat 1968 günü Meclis'te konuşan dönemin İçişleri Bakanı Faruk Sükan, TİP milletvekillerine yönelik tahrik edici konuşmalar yapmış, o sırada TİP sıralarında oturan Çetin Altan'a dönerek:- Mesela siz Çetin Altan, "Nâzım Hikmet hain midir yoksa vatan şairi midir" diye sormuştu.Çetin Altan da Nâzım Hikmet'in "Yaşayan en büyük Türk şairi" olduğunu söyleyince tam altı AP'li milletvekili, başta Çetin Altan olmak üzere TİP'li yedi milletvekiline saldırmış, tabanca kabzasıyla Yunus Koçak'ın başını yarmışlardır.Ertesi gün TBMM'de CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, gündem dışı söz alarak efsane konuşmalarından birini yapmıştır. O konuşma sırasında Başbakan Demirel ve Bakanlar Kurulu tam kadro hazır bulunmuş, İnönü'nün konuşmasını başları önünde dinlemek zorunda kalmıştır.Kaba kuvvet, kötek, zekâca aciz olanların, eleştirilere söyleyecek sözü bulunmayanların başvurduğu bir yöntemdir.BARET GİYEREK MECLİS'E GİDİNAKP'li zorba milletvekilinin İYİ Partili milletvekilini darp etmesi karşısında AKP yönetimi ve cumhurbaşkanından günlerdir ses yok. Belki açıp kutlamışlardır bile.Oysa Erdoğan'ın yerinde olsam o milletvekilini, "Sen o kadar aciz biri misin Onların eleştirilerine karşılık iki kelam edecek dilden ve zekâdan yoksun musun" diye haşlardım.Ama galiba vasat bir milletvekili topluluğundan ibaret AKP Grubu.Zira CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmalara oturdukları yerden verdikleri yanıt bu durumun en iyi göstergesiydi.Kılıçdaroğlu kürsüden soruyor:- TMSF tarafından el konulan şirketlere atanan kayumların her türlü idari, mali ve cezai soruşturmadan muaf tutulmalarına nasıl el kaldırdınızAKP sıralarından yanıt:- Aday mısın değil misin onu söyle.Kılıçdaroğlu