Atatürk'ün değil nefsinin askeri teğmen

Kumpas davalarında Hasdal'da yatarken her biri Türk ordusunun yüz akı komutanlarla cezaevi avlusunda poz verirken o temiz yüzlü teğmene ne de kanımız kaynamıştı. Hele Silivri'de savunmasını yaparken o dik duruşu, bu kumpasın hâkimliğini üstlenen FETÖ'ye ve savcılık görevini ifa eden AKP'ye meydan okuyan o gür sesini kısması istendiğinde "Ben Atatürk'ün askeriyim sesim gür çıkar" yanıtını vermesi o karanlık günlerde milyonların gönlüne su serpmişti.Hapiste iken nikâhlandı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu nikâh şahitliğini yaptı ve "Özgürlüğüne kavuşunca düğününü de ben yapacağım" sözünü verdi. O sözü tuttu Kılıçdaroğlu. Düğün hazırlıkları için görevlendirmeler yaptı. Düğün hazırlıkları sırasında bitmeyen istekleri ve kaprisleriyle görevlilere saç baş yoldurtan Teğmen Çelebi, egosantrik kişiliğinin işaretlerini vermişti aslında. Düğün organizasyonunda görev alanlardan biri "Keşke bu kadar yakından tanımasaydım. O hep Silivri'de meydan okuyan teğmen olarak kalsaydı belleğimde" demişti bize.Kılıçdaroğlu, nikâh şahitliği ve düğününü yapmakla kalmayıp bir de milletvekili yaptı teğmeni. Bu baş döndürücü şöhret ve yükseliş genç teğmene belli ki taşıyamayacağı kadar ağır geldi.Milletvekili seçildikten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın FETÖ konusunda "yanıltıldık" sözüne karşı şunları söylemişti:"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'yanıltıldık' sözünü duyunca aklıma ilk gelen cezaevinde beraber kaldığım silah arkadaşlarım Murat Özenalp ve Ali Tatar oldu. Devlet makamı aldatılma makamı değildir. Ben teğmen olarak savcı Zekeriya Öz terör örgütü pişmanlık yasasını bana önerdiğinde, subay olarak aldanmadım. Bu davaların arkasında siyasi irade olmadan gerçekleşmesi mümkün değildir. Aldatılmayla ilgili eğer samimi olsalardı CHP'nin askerlere iadei itibar teklifini kabul ederlerdi." Silivri'deki savunmasında "Ben ıslah olmadım. Beni ıslah edemezsiniz. Siz ne sandınız Türk subayını Harbiyeli aldanmaz" diyen Teğmen Çelebi, muvazzaf subayken gerçekten de aldanmadı. Ancak siyasete girince hem aldandı hem de kendini çok zeki milleti de ahmak sanıp herkesi aldatmaya kalktı.Önceki gün bizim de katıldığımız programa bağlanmak için Millet İttifakı'nın yanıtlaması istemiyle sıraladığı 20 soruluk açıklamasının verilmesini şart koşan Çelebi, bu şartı yerine getirildikten sonra yayına bağlanmasına rağmen programı sabote etti. Kendisini 20 soru sorarken bizlerin sorduğu tek bir soruya dahi yanıt vermek yerine yine muhalefete sorduğu soruları sıralamaya başladı.Kendisine sorulan soru gayet açık ve netti: "AKP grup başkanvekillerinden biri ile görüştünüz mü"Bu soruya her defasında net bir yanıt yerine "Ben 11 parti ile görüştüm. Hepsi de kendisi gelip görüştü" diyerek soruyu sulandırdı. Oysa görüşmüştü. AKP'ye geçmek istiyordu. Ancak hem kamuoyunda oluşan tepki hem de AKP kanadından henüz olumlu sinyal gelmemesi nedeniyle "Ben bağımsız milletvekiliyim" derken de "şu an" eklemesini yaparak kapıyı açık bırakıyor.BEKLEDİĞİN SİNYAL GELMEYECEKO kapıyı kapatsan iyi olur teğmen. Zira o beklediğin sinyal gelmeyecek.