Gönül kumbarası

3-A sınıfı öğretmeni Zekeriya Öğretmen, öğrencilerine iyiliğin hiçbir zaman boşa gitmeyeceğini söyledi.Ardından da öğrencilere "Yaptıkları iyiliklerin gönüllerinde toplayacağı bir de kumbaraları olmalıdır" dedi. Daha sonra çok duyduğu bir hikâyeyi şu şekilde anlattı: "Sevgili çocuklar! Zamanın birinde Ümit adında yoksul bir çocuk varmış. Okuldan arta kalan zaman diliminde şeyler satarmış. Bir gün, kapı kapı dolaşmasına rağmen hiç bir şey satamamıştı. Açlığı dayanılmaz bir hal alınca her şeyi göze alarak bir evden yiyecek istemeye karar vermiş. Cesaretini toplayarak bir kapıyı çalmış. Kapıyı bir kadın açınca utanmış, yemek yerine su istemiş. Kadın onun perişan halini görünce aç olduğunu hemen anlamış. Kadın bir süre sonra içeriden elinde bir bardak su yerine büyük bir bardak sıcak süt ile çıkagelmişti. Ümit, süt dolu bardağı dudaklarına götürünce bedenine yeniden can gelmiş. Sütü yavaş yavaş, doya doya içmiş. Sonra teşekkür ederek boş utana sıkıla 'Borcum ne kadar' diye sormuş. Kadın, borcunuz yok. Annem, yapılan bir iyilik için para alınmaması gerektiğini söylerdi, demiş. Ümit, bütün kalbimle çok teşekkür ederim, demiş ve kapı kapı dolaşmaya devam ederek satışlarını sürdürmüş." Ümit, önce ilkokulu, sonra ortaokulu, ardından liseyi bitirmiş. Üniversite sınavında tıp fakültesini kazanmış ve doktor olmuştu. Mesleğinde çok çalışarak yükselmeye devam etmiş. Çalışması onu çok büyük bir şehrin ünlü bir üniversite hastanesinde bölüm başkanı yapmıştı. Bir gün, üniversitesi hastanesine ağır bir hasta getirilmiş. Hastanın geldiği hastanedeki doktorlar, hastayı tedavi etmek şöyle dursun, teşhisini dahi koyamamışlar. Doktor Ümit, hastanın nakil geldiği şehrin ismini öğrenince çocukluk yıllarını yaşadığı şehir hafızasında canlanmış. Muayene için odaya girdiğinde hastayı hemen tanımış. Bu kadın, uzun yıllar önce kendisine su yerine süt veren kadınmış. Doktor Ümit'in yıllar önce kendisine yapılan iyilik, gözlerinin önüne gelmiş. Hemen hasta için tüm hastaneyi seferber ederek elinden gelen her şeyi fazlasıyla yapmış. Ameliyat ve zahmetli uzun tedavi sürecinden sonra kadın, ağır hastalığından kurtulmuş. Kısa