Mikronezya müstebiti Muktedir Makropiç'in Enayi ve Mitomani'den sorumlu danışmanı Mıstıkın İçikof; göbeğine orantılı tombul yüzü, al yanakları, fıldır fıldır gözleriyle sevimli biriydi. En yutulmaz yalanları müjde diye yuttururdu. Ruhban kökenli sağlam bir Yolluydu. Ulu Çoban'ın gözdelerinden sayılır, kısaca Mıstık diye anılırdı. Mıstıkın İçikof, adadaki kakao krizinden beri halka müjde üstüne müjde vermekten helak düşmüş; karada üç titanyum ve okyanusta beş uranyum kuyusu açılacağını muştuladıktan sonra bir de yerli ve ulusal üç tekerli taşıma aracı uydurmak kalmıştı. Tabanvay Mikron halkı, son bir umutla DÜTT adı verilen ve enerjisini güya kendi üretecek olan üçtekeri bekleyedursun; adayı yerle yeksan eden Gadrina kasırgası, yeni bir müjdeyi kaçınılmaz kılmasın mıMıstıkın İçikof, artık uçmak gerektiğine karar verdi. Gadrina afeti dolayısıyla Mikronezya'ya gelen Amerikalılarla anlaştı. Bir uzay mekiği Mikronezya bayrağıyla uçacaktı. Amerikalılar, "Okey" demişlerdi. "Yakında uzaya maymun göndereceğimiz bir deney uçuşu var. Mekiğin üstüne bizim afet çadırları ve yardım kolilerinin üstüne yapıştırdığınız bayraklardan birini koyarız." Mıstık danışman şöyle bir düşündü. Mikronezya'yı ulusal uzay yolculuğuna inandırmak için yolcunun da yerli olması gerekirdi. Özveri zamanıydı. "Beni de mekiğe bindirin" dedi. Mantıklı bir ücret karşılığında, kabul etti Amerikalılar.Mıstıkın İçikof, anlaşmayı izleyen birkaç hafta Mikronia sokaklarında astronot kılığıyla dolaşıp epeyce ilgi topladı. Madem uzay yolcusuydu,