Kulda kusur, malda kısır

Mikronezya'nın hayvan otlaklarını Şeş Taahhüt Kumpanyası'na tahsisle talana açan Yol Partisi, ahaliyi "Çok büyük bir çiftlik kuracağız. Size maaş vereceğiz, hem hayvan yetiştireceksiniz hem de çayırda yatıp bayırda yuvarlanacaksınız" diye ikna etmişti.

Talancı Şeş'ler Betonda Hayat Var diye bir çiftlik de kurmuşlardı, nitekim.

Çiftlik açıldığında işler yolunda görünüyor, koyunlar ve inekler boş çimento torbalarını didikleyerek yapılan yemle besleniyordu. Hafif beton kokulu, rengi azıcık griye çalan, kıvamı kallavi bir süt de üretiyorlardı.

Ama sonrasında süt üretimi tıkandı, gerek büyük gerekse küçük hayvan nüfusunun artmadığı anlaşıldı, kallavi bir kriz baş gösterdi.

Ne inekler yavruluyordu ne koyunlar.

Ulu Çoban Muktedir Makropiç'in iktidarını kutladığı Canımız Kurban Şenliği'nde kesilecek hayvan sayısı yetersizdi.

Çiftliği yöneten yozdaş yoldaşlar telaşlandı. Hayvanların neden yavrulamadığını anlamak için üst üste toplantı yaptılar. Tabii ki yem diye verilen şey sorgulanamazdı, dolayısıyla çiftliğin boğasıyla koçunun performans düşüklüğüne ve damızlık yenilemeye karar verdiler. Mikronezya'da kalmadığı için de Bitania'dan ısmarladılar.

Gelenler gerçekten gösterişli, madalyalı damızlıklardı. Satan üretici, Bitania'da döllenmemiş inek ve koyun bırakmadıklarına yemin ediyordu.