Şirin'in cenazesine de saldırdılar

Utanç görüntülerdi. O tabutun içinde bir kadın vardı. Ailesi, sevenleri elleri üzerinde taşımakta idiler mezarlığa. Fütursuzlukta, gaddarlıkta, acımasızlıkta kimsenin yarışamadığı İsrail, öldürmekle yetinmiyor. Şirin'in cenaze törenine de tahammül edemiyor. Sevenlerinin, ailesinin, halkının ona olan sevgisini de öldürmek istiyor. Cenazeyi elleri üzerinde, başları üzerinde, kalplerinde taşıyanlara saldırıyor. Vuruyor, kırıyor, copluyor, kurşunluyor. Şirin'i öldürdüğünü kabule yanaşmayan İsrail, Onun cenazesine saldırdığı görüntüleri nasıl savunacak. Zaten savunmasına da gerek yok. Dünya, onun saldırganlığını ajandasına not etmiş. Her öldürdüğüne, her kan döktüğüne, her işgaline idmanlı, alışık, sıradan bulmakta. O yüzden " Kudüs'ün Kızı"nın cenaze törenini de kâbusa çevirmekten çekinmiyor. pushfn('ads'); Şirin, başından vurulduktan sonra sağlık görevlilerinin ona yardım etmesini engellediği gibi. Sevdiklerinin onun için akan gözyaşlarını ve ettiği duaları, tabutunu taşıyanları bile kurşunlayarak insanlığa olan nefretini göstermekten çekinmiyor. Şirin'in cenazesini omuzlarında taşıyanlara, İsrail güçleri, kauçuk kaplı mermi, ses bombası atıyor, sevenlerini copluyor, Tabutu sevdiklerinin elinden düşüyor. Zalimlikte daha ne kadar yol alması gerekmekte, onu hesaplıyor. Şirin, birkaç gün önce, İsrail'in işgal ettiği bölgelerde yaptığı baskınları takip ederken, İsrail askeri tarafından kafasından vurularak öldürüldü. Şirin'in öldürüldüğü anın görüntülerinde üzerinde 'basın" yazan bir çelik yelek ve kask giydiği görülüyor. Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, deneyimli muhabir Şirin'in, Cenin kentinde İsrail askerleri tarafından gerçek mermiyle açılan ateş sonucu başından ağır yaralandıktan sonra yaşamını yitirdiği belirtildi.