Madencinin Ölümü En Acı Ölümdür

Madencinin ölümü En acı ölümdür. Madencinin ölümü. Sesini duyan olmaz. Duyup yardıma gelen bulunamaz. Yerin yedi kat altında. Grizu patlaması der yetkililer. Bir toz bulutu ve patlamayla her tarafın birbirine karıştığı an. Göz gözü görmediği, kara duman içerisinde kaybolmak. Rayların üzerindeki kömür taşınan vagonların duvarlara çarpıp birbirine girdiği depremde. Kara karanlığı kırmızı alevlere boyayan yangın. Yüksek basınç ve cehennem sıcağı ile emekçilerin hayatını kaybettiğini tufan. Karbon monoksitten ilk düşen şehitler. Yüzlerinde helal rızık kazanmanın mutluluğu ile gülümsemiş işçiler. Ekmeğin kömür karası içinde kazanıldığı en tehlikeli uçurumdan daha fecidir maden ocağı. Yetkililer açıkladı Bartın'daki maden kazasında, "11 işçimiz yaralı, 41 şehidimiz bulunmakta." 41 şehit. Ocağın kapısına ambulanslar gelir. pushfn('ads'); İçeriden çıkacak sağ işçilere müdahale için. Anneler, eşler, çocuklar bekler madenin kapısında. Kayıp babaların, oğulların, eşlerin bir an önce bulunması için sanki gökyüzünden bulutlar da inmiş onlarla birlikte ağlamaktadırlar. İlle de anneler. Hep beklerler. Yıllar boyu beklerler. Madende bulunamayan çocuklarını. Uyumazlar, gelir de kapıda kalır diye gözlerini yummazlar. Onun sevdiği yemekleri pişiremezler. Bilirim yıllar önce yaşadığım Merzifon'daki grizu patlamasından. Evlatlarının sesini duyup koşup kapıyı açarlar. Rüzgârın sesidir, Gelen giden yoktur. Kadınlar da daima beklerler eşlerini. Duvardaki ceketini indirmezler.