Çok acılar çekmiş bir millet olduğumuzdan mı, Doğrusu, her normal dışı olay aklımızı başımızdan alabilmekte. Hemen provokasyonu anımsatabilmekte. Zira bu topraklar yalan, iftira, düzmece eylemlerden çok çektiği için. Son olaylarla yine mi deyip savrulduk. Düşünsenize toplumu ve hükümeti deprem etkisi ile sarsmış üstelik Ramazan ayında yaşanan Fadime Şahin provokasyonunu. Küçük bir para teklifi ile bile provokatif eylemlerde bulunabilecek kişiler çıkabilmekte. Nitekim meczup yaratılışlı iki şahsın Bebek sahilindeki çirkin davranışları hemen mültecilerle ilişkilendirildi. Bu konu zaten yüreğimizi yaralayan toplumsal bir dinamit. Bir kıvılcıma bakmakta. Kitleler ayaklanmaya hazır. Allah korusun olabilecekleri tahmin etmek hiç zor değil. İçerideki ve dışarıdaki ülke düşmanlarını sevindirecek Türk-Suriyeli çatışması, izleri asırlarca silinemeyecek bir felakete dönüşebilir. pushfn('ads'); Kurmaca tahriklerle bu ülke az çekmedi. Ne Menemen Hadisesi unutuldu, Ne de 6-7 Eylül olayları. Ne Madımak Oteli, Ne de Gezi kalkışması. Minik bir kibrit alevi, toplumun bütün değerlerini yakıp kül edebilmekte. Manipülatif eylemlerle, öfke; dağları delebilmekte. Toplumsal ruh sağlığımız için 31 Mayıs olaylarının kurgu değil de, tesadüf olduğuna inanalım. Lakin her an tedbiri, aklıselimi elden bırakmayalım. Yaklaşan seçimlerden evvelki sarsıntılarda, olabilecek bütün provokelerde uyanık olup toplumu korunaklı hale getirelim. Seçim kazanma uğruna, ülkeyi feda edebilecek hain tuzaklara karşı koyabilecek güçte olalım. Böyle kötü görüntülerin aslında asla yayılmaması lazım. Kriminal masa şeflerinin olayları kendi aralarında çözümleyip, toplumun infial göstereceği görüntüleri asla paylaşmaması gerekmekte. Mesela aylar önce anne baba cinayeti işleyen birkaç genç olayı yaşandı. Polis, çok duyarlı davranıp feci görüntüleri paylaşmadı. Böylece kötülüğün yaygınlaşmasını