Dünyanın da kafası karışık

Garip şekilde dünyanın bütün önemli ülkeleri hissedilir bir darboğazından geçiyor. Belki bu hissiyat tarihin bütün dönemlerinde iyi kötü vardı ancak önemli aktörlerin her birinin aynı anda kırılmanın eşiğinde olduğu bir gerilim belki de hiç olmadı. Türkiye'de yaşadığımız siyasi gerilimin benzerleri farklı şiddet ve boyutlarda neredeyse dünyanın her tarafından yaşanıyor. Muhtemeldir ki Türkiye'de yaşadığımız siyasi sorunlara da dünyadaki krizlerin direk etkisi var.Rusya Ukrayna savaşı nedeniyle, soğuk savaş dönemlerinde bile yaşanmayan yaptırımlara uğradı ve dışlandı. Rus vatandaşlarının savaşa ve liderleri Putin'e verdiği destek gün geçtikçe azalıyor. Gerçi Ruslar Putin'in sağladığı istikrara hala müteşekkirler ancak yine Putin sayesinde yükselen yaşam kalitelerinin, geri dönülmez şekilde düştüğünü hissettikleri anda desteğin son bulacağını tahmin etmek güç değil. Sadece Rusya analistleri değil Rus vatandaşları da gelecek adına belirsizlik duygusu yaşıyor.ABD hem Ukrayna savaşında Rusya'ya hem de Çin'e karşı sergilediği tavırla dünyanın süper gücü hissiyatı vermeye çalışsa da, Çin'e karşı uzun vadeli bir güç savaşanı tek başına kazanabilecek durumda değil. Bu iddialar elbette sonu gelmez tartışmalara konu olabilecek tezler. Ancak ABD'nin toplumsal uzlaşma konusunda ciddi bir ayrışmanın eşiğinde olduğu tartışmasız bir gerçek. ABD'deki bu toplumsal ayrışmanın, iktidar değişikliğinde dış politikasında da radikal değişime yol açması, ABD'nin en güçlü silahı olan istikrarın hasar alması anlamına geliyor.Trump'ın yeniden başkan adaylığını ilan etmesi mevcut toplumsal ayrışmanın kısa vadede artarak devam edeceğini gösteriyor. Demokrat bir başkan olmasına rağmen Biden, statükoyu temsil ediyor ve statüko korunmaya değer bir istikrar argümanı olmaktan hızla uzaklaşıyor. Dünya, ABD'deki siyasi ve toplumsal değişimleri ideolojik ön yargılar ve siyasi menfaatler ışığında anlamlandırmaya çalıştığı için bu ülkede gerçekte neler olduğunu tam olarak bilemiyoruz. Ancak cadı kazanının fokurtuları çok rahat bir şekilde duyulabiliyor. Dünyanın yaşadığı bu belirsizliğin rantını toplaması beklenin Çin'de de durum bir hayli karmaşık. Çin ekonomik gücünün garantisi durumundaki Batı ittifakı, Rusya örneğinden sonra Çin'e karşı korumacı ve engelleyici ekonomik uygulamaların dozunu arttırdı. Amerika'da Huawei başta olmak üzere Çin malı teknolojik ürünlerin satışı daha yeni yasaklandı. Alman hükümeti ise Çin'e karşı yeni bir stratejik plan hazırladı. Henüz kamuoyuna resmi olarak açıklanmayan bu stratejiye göre Çin (batılı) sistem karşıtı olarak nitelendiriliyor ve bu ülkeyle ticarete koruyucu önlemler getiriliyor.Korona sonrası ekonomik büyümesi bir hayli gerileyen Çin, Batı ittifakının kararlı tutumu karşısında kendisi için