Gazze yanarken

Yeryüzünde İslama ve Müslümana düşman vaziyetini takınan unsurlara ve kitlelere karşı Müslümanca ve İslamın izzetine yakışır vaziyette bir tavır takınılmamış olması gerçeğini ve Müsümanların biribirleriyle olan ihtilaflarını; yeryüzündeki Müslüman sayısınca kalemler yazsa, yine de az gelir. Kalemler takatsiz, hakikat mahzun kalır. Vâ esefâ!

Hem zaten bugün Gazze yanarken ve vahşi düşman lokmasını Müslüman kanına banarken başka şeyler yazmak lazım.

Sadece, "Aman Allah'ım" diyoruz; Senin, biz insanlar için açtığın bu imtihan meydanı ne kadar içinden çıkılmaz, akıl almaz bir hale geldi!

Ahiret yolu üzerinde kurduğun bu "pazar yeri" ne kadar karmaşık bir hal aldı! Kendi yörüngesinde, emir verdiğin istikamette dosdoğru yol alan bu yuvarlak arzın gittiği istikamet, insanlık adına ne kadar belirsizleşti!

Yörüngesinden çıktı-çıkacak, başını bir seyyareye çarptı-çarpacak gibi geliyor insana! Hele bu "insan" denen mahlûkuna ne oldu ki

"Cin çarptı" diyemeyiz; çünkü insanoğlunun işlediği cinayetler, sergilediği vahşetler karşısında, cinler bile şaşkına dönmüşler, adeta çarpılmışlar. Nerede kaldı ki, onlar çarpsın!

"Düşün o zaman ki; Rabbin melâikeye hitaben, 'Ben yerde bir halîfeyi yaratacağım' dedi. Melâike de, 'Yerde fesad yapacak, kan dökecek kimseleri mi yaratacaksın Halbuki, biz hamdinle Seni tesbih ve takdîs ediyoruz' dediler. Rabbin de, 'Sizin bilmediğinizi Ben biliyorum' diye onlara cevap verdi."1

Amenna ve Saddakna! Sadakallahül Azim!

Biz de melekler gibi diyoruz:

"Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Sen herşeyi hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın."2

"Aman Allah'ım!" Diyoruz yine..

Bu yaşlı dünya, tam kemale erdiği bir sırada, böyle cahillerin istilâsına mı uğrayacaktı Hâlıkının, Rabbinin ve Rezzakının emrine amadelikten bükülmüş sırtında, böyle zâlimleri, gözü dönmüşleri taşımak mecburiyetinde mi kalacaktı ahir ömründe

Aman Allah'ım, Aman Allah'ım!

Bu nasıl şeytanî bir tuzak! Kökü kesilmek istenen bir Müslüman kitle; kökü kesilesi bir ırk tarafından önce saldırgan ve suçlu konumuna sokuluyor, sonra tepelerine biniliyor!..

Teknoloji ve silâh gücünü elinde bulunduran köksüz bir devlet, Gazze'ye hapsettiği masum ve sivillerin üstüne bombalar yağdırıyor. Giriş kapıları kapattırılarak açlığa susuzluğa ve karanlığa mahkum ediliyor.