Okan Buruk'tan çelişkili yaklaşımlar

"Kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilir, ben ayrılıkların. Kimi insan ezbere sayar yıldızların adını, ben hasretlerin" Böyle diyor büyük Türk ozanı Nazım HikmetKimi insan Okan Buruk'u kazandığı şampiyonluklarla anımsar, kimi insan kupalarıyla, attığı golleriyle. Ben, yuvarlak bir cismin yuvarlanarak ilerlediğini andıran koşu sitili ile, eski Ali Sami Yen'in santra yuvarlağı içerisinde ayağının kırıldığı an ile, seyahatlerde okuduğu kitaplarla anımsarım Okan Buruk'u.Salt kitap okuduğu ve seyahatlerdeki ağırbaşlılığı ile Okan Buruk'a ortalama futbolcu tanımlamasının üstünde, farklı bir gözle bakmışımdır. Benim için kitap okuyan insan düşünen insandır. Düşünen insanların da sadece kendine değil çevresine de yararlı olacağı varsayılır.Aileden Galatasaraylı olmak!Ne var ki hem sporculuğu hem de kişiliği ile futbol dünyamız içinde saygın bir yer edinmiş Okan Buruk'un "aileden Galatasaraylı" olmasını kamu ile paylaşmasını anlamakta zorlandım. Bir ücret karşılığında profesyonel ilişkiler içinde görev yapan insanlar kulüp yandaşlığını neden öne çıkartırlarAcaba Okan Buruk bu tür söylemleri ile başlangıçta yaşanabilecek olumsuzlukların önüne mi geçmek istiyor Geçen sezon yaşanılan başarısızlıktan sonra beklentilerin daha da büyüdüğü bir dönemde Buruk'un "Yeni yönetim ve yeni teknik direktör" yaklaşımı da, zamanı geldiğinde Galatasaraylıların önüne konulacak gerekçeler gibi geldi bana.Yönetim ve teknik kadro yeniyseYönetimi ve teknik direktörü yeni olan bir takımın içinde yaşanılabilecek transfer