Bu alıntı hikayeyi okuyunca "epistomolojik yaklaşımlar" diyen yöneticilerimizin neler düşüneceklerini doğrusu merak ediyorum.Kırmızı ibikli küçük tavuk, gezinirken buğday tanesi bulur.O buğdayı tarlaya ekebilmek için çiftlikteki öbür hayvanlardan yardım ister.Ördek;"Sen buğdayı boş ver, sana kahve tohumu satayım, acayip para kazanırsın, istediğin kadar buğday alırsın" der.Domuz;"Sen buğday yerine kahve ek, nasıl satarım diye merak etme, ben senin adına pazarlarım" diye seslenir.Fare;"Buğdayla uğraşma, kahve ekebilmen için istediğin kadar borç vereyim, ufak ufak ödersin" diye akıl verir.Kırmızı ibikli küçük tavuğun aklına yatar;"Kahve üretiminden anlamam ki, nasıl büyür" diye sorar.Ördek;"Sana gübre satayım, çok çabuk büyür" der.Domuz;"Böceklerden korumak için ilaç satayım" diye seslenir.Fare, yine finansal açıdan yaklaşır;"Gübre ve ilaç alabilmen için sana istediğin kadar borç vereyim, ufak ufak ödersin" diye akıl verir.Neticede hasat vakti gelir.Tavuk;"Şimdi ben ne yapacağım bu kahveyi" diye sorar.Ördek;"Paketlemek için benim fabrikaya getirebilirsin" diye akıl verir.Domuz;"Kusura bakma, herkes kahve ekti, fiyatlar acayip düştü, senin kahve beş para etmez" diye seslenir.Fare ise;"Borcunu öde artık!" der.Kırmızı ibikli küçük tavuk, durumunu fark edince; "Aç kaldım, ekmek verecek yok mu" diye ağlar.Ördek;"Ekmek kolay da, alacak paran var mı" diye sorar.Domuz;"Herkes