İşte lider işte Cumhuriyet

30 Ekim 1923'de Atatürk'ün kaleme alıp, İsmet İnönü'ye gönderdiği mektup Osmanlı'nın bıraktığı enkazın büyüklüğünü ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ne denli zor koşullarda kurulduğunu göstermesi açısından çok değerli bir belge. Mektup, Yüksek Mimar Eriş Ülger'in "Atatürk Milliyetçiliği" isimli kitabından"Sevgili Paşam!.. Cumhuriyet'in ilk Başbakanı olarak seni düşünüyorum.Dur, hiç itiraz etme. Niye seni seçtiğimi şimdi anlayacaksın.Bizi yine büyük bir savaş bekliyor. Durumumuzun bir bölümünü Cephe Komutanı ve Lozan Baş Delegesi olarak elbette biliyorsun.Büyük devletlerin bu sefil duruma bakarak, kısa zamanda pes edeceğimizi sandıklarını Lozan dönüşü sen bize anlattın.Ben sana şimdi bildiğinden daha da acıklı olan genel durumu özetleyeceğim.Bize geri, borçlu ve hastalıklı bir vatan miras kaldı.Yoksul bir köylü devletiyiz.Dört mevsim kullanılabilir karayollarımız yok denecek kadar az. 4 bin kilometre kadar demiryolu var. Bir metresi bile bizim değil. Üstelik yetersiz. Ülkenin Kuzeyini Güneyine, Batısını Doğusuna bağlamamız, vatanın bütünlüğünü sağlamamız şart.Denizciliğimiz acınacak durumda.Köylümüzü topraklandırmalı, ihtiyacı olana bir çift öküz ile bir saban vererek çiftçi yapmalıyız.Doğudaki aşiret, bey, ağa, şeyh düzeni Cumhuriyetle de, insanlıkla da bağdaşmaz.Bu durumu düzeltmeli, halkı kurtarmalıyız. Her yerde tefeciler halkı eziyor.Güya tarım ülkesiyiz ama ekmeklik unumuzun çoğunu dışarıdan getirtiyoruz.Sığır vebası hayvancılığımızı öldürüyor.Doktor sayımız 337, sağlık memuru 434, ebe sayısı 136.Pek az şehirde eczane var. Salgın hastalıklar insanlarımızı kırıyor.Üç milyon insanımız trahomlu. (Gözleri kör eden bulaşıcı bir hastalık)Sıtma, tifüs, verem, frengi, tifo salgın halinde. (Cumhuriyet bunları yok etti)Bit ciddi sorun.Nüfusumuzun yarısı hasta. Bebek ölüm oranı yüzde 60'ı geçiyor. Nüfusun yüzde 80'i kırsal bölgede yaşıyor. Bunun önemli bölümü göçebe.Telefon, motor, makine yok.Sanayi ürünlerini dışarıdan alıyoruz. Kiremiti bile ithal ediyoruz.Elektrik yalnız İstanbul ve İzmir'in bazı semtlerinde var.Düşmanın yaktığı köy sayısı 830. Yanan bina sayısı 114 bin 408. Ülkeyi neredeyse yeniden kurmamız gerekiyor.Yunanistan'dan gelen göçmen sayısı 400 bini geçecek.İktisadi hayatımız da, eğitim durumumuz da içler acısı. İktisatçımız çok az.Zorunlu okuma yaşındaki çocukların ancak dörtte birini okutabiliyoruz. Halkın eğitim sorunu hiç çözülmemiş.Oysa Cumhuriyet'in insan malzemesini hazırlamalı, namus cephesini güçlendirmeliyiz.Kültür eserleri kaçırılmış, kaçırılmaya devam ediliyor. Raporlarda daha ayrıntılı,