Neredeyse ülke olarak bir kar imtihanından geçtik! En kötü imtihanımız bu olsun diyeceğim lakin karın ne günahı var Kar rahmettir, berekettir, safiyettir! Biz insanoğlunun hataları yüzünden de hakkını teslim edeyim; zahmettir!.. Günlerdir İstanbul'da yaşananları ibretle seyrettik! Bu kar yağışı aslında gittikçe kuruyan, çölleşen, gölleri, ırmakları, yer altı suları çekilen ülkemiz için bir muştu idi bilene Aylardır kimi bölgelerine tek damla yağmur düşmeyen ülkemize bir kar şöleni bahşetti yüce Allah Bütün barajlarımız alarm hâlindeydi, hatta bazı şehirlerimizde içme sularının bitmesine sayılı günler kalmıştı. Buğday ekilen ancak aylardır damla yağmur suyu düşmeyen tarlalardan çiftçilerimiz tam ümitlerini kesmek üzereydi ki bu kar günleri çıkıp geldi bereketiyle. Ülke olarak karın ani bastırmasıyla biraz sıkıntıya düştük. Önce Gaziantep civarı son elli yılın en büyük kar bereketini yaşadı, yine insanlar yollarda kaldı, kısa zamanda kar bir çileye dönüştü ve öngörülemeyen ve tahminleri aşan yoğun kar baskınının yol açtığı sorunları gidermede sıkıntılar yaşayan il ve ilçelerdeki sorumlular büyük ölçüde eleştiriye maruz kaldılar. Tam Gaziantep gündemden düşmüştü ki bu kez İstanbul sahnedeki yerini aldı. Yoğun ve bölgesel kar baskınları yaşayan mega kentte düzen altüst oldu. İstanbul ani yağmurlarda dahi korkutur insanı. Türkiye'nin en büyük kenti olmasının yanı sıra en tehlikeli şehridir İstanbul! Böylesine yoğun kar baskınları ve şiddetli yağışlarda bu şehrin nasıl içinden çıkılmaz bir hâle geldiğini bu ülkede yaşayan hemen herkes biliyor lakin özellikle ülkeyi yönetenler olası tehlikelerde (Allah korusun) deprem, şiddetli salgın vb. durumların bu şehirde yaşandığında neler olup biteceğinin simülasyonunu yapıyorlar mı acaba Kurgu sanatıyla uğraşan bir romancı olarak sadece iki dakika olup bitecekleri düşünmek dahi istemedim! Karın bereketiyle gelmesi, bol bol yağması normal şartlarda insanları mutlu ederdi. Ancak kar yağışının bir sefalete dönüşmesi, yollardaki aksamalar, insanların bu mağduriyetinin müsebbibi hiç şüphesiz kar değil insanoğlunun bizzat kendisidir. Geçmişe oranla şeritleri artan ve genişleyen yollara rağmen binlerce insan arabalarıyla yollarda kaldı, evlerine saatlerce yürüyerek gittiler. Televizyonlardaki görüntülerden İstanbulluların çilesine bütün Türkiye şahit oldu. İstanbul'da da tıptı