Kayıp parçaların izinde

Milliyet Arkeoloji'nin İş Sanat'la düzenlediği Kültürel Miras Buluşmaları'nda, tarihin derin katmanlarınadoğru tutku dolu arayışlar vardı.Yıllar sonra arşivlerin derinliklerine doğru yapılacak bir kazı, belki bu satırları da gün yüzüne çıkartacak. Bazen sıradan bazen sıra dışı kelimeler belki gelecekteki zihinlere de çapa atacak.Ama kaybolup gitmeyecek; orada -derinliklerde de olsa- bir arşiv arkeoloğu tarafından keşfedileceği günü bekleyecek! Tanıklığımızı geleceğe aktarma duygusu, o zevk, mesleğimizi ifa ederken obur ruhumuzun en büyük gıdası. Milliyet Arkeoloji-İş Sanat Kültürel Miras Buluşmaları'nda geçen bir yıl boyunca ne yaptık; gazete arşivlerinde de kayda geçmesi adına bu satırları tuşladım.Kumlarından doğan kent: Patara Kültürel Miras Buluşmaları'nda ilk durağımız Patara'ydı. Milliyet Arkeoloji'nin birinci yaşını da kutladığımız nisandaki arkeoloji randevusunda, Yapıları yüz yıllarca toprak ve kum altında kaybolmuş Patara'nın 30 yılı aşkın süredir devam eden kazılarda yeniden dirilişini dinledik.Rehberlerimiz 1988'de kazıları başlatan Prof. Dr. Fahri Işık ve Kazı Başkanlığı görevini 2009'dan bu yana yürüten Havva İşkan Işık'tı.Bir zamanlar Ksanthos Vadisi'ndeki Lykia kentlerinin dünyaya açılan kapısı olan Patara Limanı'nın ağzı kumla dolarak 14-15'inci yüzyıllarda kapanmıştı. Ama bu Patara'nın önemini azaltmamış; 15'inci yüzyılda Cem Sultan'la Rodos heyetinin görüşmesine tanık olan kentte 20. yüzyıl başında Osmanlı'nın ilk telsiztelgraf istasyonu da kurulmuştu.Fahri Hoca, Lykia Uygarlığı'nın yönünün Hellas'tan Anadolu'ya Patara'daki kazılarla döndüğünü söyledi.Leto Hurmalığı ve Apollon'un hikayesi yine Fahri Hoca'nın mitolojiye yakışır efsanevi anlatımıyla belleğimize kazındı.Kazıda aceleye yer yok; Havva Hoca altın kuralı şöyle açıkladı: "Meraka yenilip hiçbir yere gereksiz kazma vurulamaz bu kentte. Koruma mücadelesini yürütemeyeceğimiz büyük yapıları topraktan çıkarıp ortada bırakmak cinayetle eş değer. Geleceğe rezerv alan bırakmamız lazım. Şimdi sahip olduğum teknolojiye Fahri sahip değildi, onun teknolojisine Ekrem Akurgal Hocam sahip değildi."var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6877481;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6877481;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarmenderes-ozelkayip-parcalarin-izinde-6877481' });Havva Hoca'nın sözleri, Akdeniz gecelerinde yine çakmak için gün sayan 2 bin yıllık Patara Deniz Feneri'nin yapacağı gibi ışık oluyor bize.Algının kapıları: Stratonikeia 28 Mayıs'ta rotamızı, temmuz sayımızın kapağı için Stratonikeia'ya kırdık. Neredeyse M.Ö. 2 binlerden başlayarak günümüze kadar yaşamın kesintisiz sürdüğü Stratonikeia'da Kazı Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt kentte gezmeyi rüyaya benzetiyor: "Her bir adımınızda Helenistik Dönem'den Cumhuriyet'e, Roma'dan Osmanlı'ya geçmek mümkün."Biz de her adımımızda başka bir rüyaya uyandık. Gladyatörler Kenti olarak da bilinen Stratonikeia'da Antik Dönem'in en büyük gymnasion'u bulunuyor. Gözlerimizi bir an kapatıp, bir köşesinde bedenlerini eğiten, bir diğer köşesinde felsefenin derinliklerinde dünyadaki mevcudiyetlerinin anlamını çözmeye gayret eden öğrencileri hayal ettik.Gymnasion'un bir köşesindeki Eskihisar Köyü'nün meydanında Cumhuriyet'in ilk yıllarına ışınlandık. Bazı evler, kahve restore edilmiş; köy nefes alıp veriyor. Stratonieia'da farklı tarihlerin kapıları işte böyle birbirine açılıyor. Zeus ve Hekate'ye adanmış kutsal alanlardan uzanan yollarsa yine bir kapıda, Stratonikeia'nın kuzey kapısında son buluyor.Parlak dolunay ışığının altında Lagina Kutsal Alanı'ndan Stratonikeia'ya doğru, Hekate'ya yazılmış ilahileri mırıldanarak usulca yürüyen rahibeleri düşledik.Günümüze taş mektuplar: Teos 24 Temmuz'da çıkan 16'ncı sayımızın kapağı için bu kez 18 Haziran'da Sığacık'ta Teos'tayız. Kazı Başkanı Prof. Dr. Musa Kadıoğlu'nun etkileyici anlatımına teslim olduğumuz etkinlikte İon kentini karış karış gezdik.Teos'ta bulunan çok sayıda yazıt, 3 bin yıla yayılan kent tarihinin en az 2 bin 500 yıllık dönemine ilişkin birçok bilginin 21'nci yüzyıla kadar ulaşabilmesini sağlamış. O ayrıntılı yazıtlardan birinde MÖ 300'lerde kente saldıran korsanların kaçırdıkları kadın, erkek ve çocuklar karşılığında yüklü miktarda fidye istediği yazıyor. Teos sakinleri, servetlerini -yüzde 10 faizle geri ödenmek üzere- kent yönetimine kredi olarak vererek rehineleri korsanlardan kurtarılabilmiş.Mimar Hermogenes'in eseri Dionysos Tapınağı'nın