Hani enseyi karartmayacaktık

Canlarım... ve 21. yüzyılda yaşanan her ekonomik kriz öncesini... Ve sonrasını: Hatırlayın lütfen... Her büyük ekonomik kriz genelde... Seçim sonralarına rastlıyordu... Neden.. Çünkü... Politikacıların seçim öncesi seçmene verebilecekleri tek rüşvet: Bol para harcama imkânı... İstihdam yaratıcı (Üretim değil) harcamalar... Ve... Geçici bir refah devletidir.... Ve seçim sonrası... Halk deyimiyle söylemem gerekirse: Bıldır (Geçen yıl) yenilen hurmalar... Popoları: Tırmalıyordu... Ve her seçim sonrası... Gelsin: Sıkı para politikaları... Gelsin: Yüksek faiz dönemleri... Gelsin: Yüksek vergiler... Gelsin: Kamu ürünlerine yapılan yüksek zamlar... Gelsin: Maaş ve ücretle geçinen yurttaşların gelirlerini mümkün olduğunca budama... Gelsin: İşten çıkarmalar... Gelsin: "En az ücret, en az sayıda işçi" ile: "En yüksek kâr" elde etme süreci... Ve... Gelsin: Yeni yatırımlardan vazgeçmeler... Bu saydıklarımdan: Biri sebep ise... Diğeri sonuç... Bir sonraki aşamada ise... Bir önceki aşamada sonuç olan... Bu defa... Kendisini takip edecek olan sonucun: Sebebi... Ve canlarım... Ortaya çıkan son tablo: Stagflasyon... Yani: Hem enflasyon... Hem ekonomik durgunluk... Yani... Ekonomik kriz... Batan bankalar... İflas eden şirketler... Ve çöken: Borsalar... Milyonlarca işsiz... Çürümüş: Sosyal yapı... Ve... Kokuşmuş hukuk ahlâkı... Sözümün özü canlarım: Yapılacak seçimlerden sonra... Kim kazanırsa kazansın... Cumhuriyet tarihimizin... En büyük... En çok can yakan... Ekonomik krizini: Yaşayacağız... Youtube kanalımı izleyip KORKUSUZ'daki yazılarımı da okuyanların: "E hani enseyi karartmayacaktık dede" diyeceklerini biliyorum... Elbette o görüşümde kararlıyım... Ama... Arzulanan Türkiye'ye ulaşabilmek için... En az bir yıl: Emekleme dönemi yaşayacağımızı da: Söylüyorum... Memleketi kurtarın memleketi Çok bilindik ve çok klâsik olacak biliyorum... Ama... Yine de: Hatırlatayım... Fatih'in orduları İstanbul'u kuşattığı... Ve... Şehrin düşmek üzere olduğu sırada... Şehrin ileri gelenleri ve papazlar: "Melekler erkek mi dişi mi" tezlerini tartışıyorlardı... O tarihten yaklaşık 600 yıl sonra... Memleket ekonomisi... Cumhuriyet tarihinin en büyük çöküşünü yaşıyor... Mecliste: Memleketin geleceğini kurtarmak... Halkın huzur ve refahını sağlamakla görevli politikacılar: "SSK'Yı kim batırdı" sorusuna cevap arıyorlar... Efendiler... Battığını iddia ettiğiniz emeklilik kurumunu... 20 yıldır... İktidar partisi: Yönetiyor... Batırdıysa... Tabii ki: O batırmıştır... Ama... Deyin ki... 3-5 yıllık genel müdürlüğünde... Hiçbir siyasi sorumluluğu olmadığı halde: Genel Müdür: Kemal Kılıçdaroğlu batırdı... Ve... Bay Kemal de çıktı: "Ben batırdım" dedi... Ne olacak.. Ülkenin geleceği kurtulacak mı.. Yahu SSK ne ki.. Memleket battı memleket... Kavgayı bırakın da... Ele ele verip: Memleketi kurtarın memleketi... İnanıyorum... Winston Churchill: "Belki daha dikkatli olmam gerekir ama bende, akıntıya kürek çekmek gibi bir eğilim var" demişti. Demek ki: Atatürk'e benziyormuş... Samsun'a hareket etmeden önce... Ona da: "Akıntıya kürek çekiyorsun" diyenler olmuştu... Ne yazık ki bugün ben de... Ve hem de... Beni samimiyetle sevdiklerine inandığım dostlarımdan duyuyorum: Aynı deyimi... Atatürk ve Churchill başardılar... Benim ise: Hiç şansım yok... Ama... Beni izleyenlerin... Akıntıya rağmen hedefe ulaşacaklarına: İnanıyorum... Tahminim Sosyal medyada... Süleyman Soylu'nun BAE'ne neden gitmiş olabileceği sorgulanıyor... Tahminim o ki: 15 Temmuz darbe girişiminden kendilerini suçladığı için: Özür dilemek... Ve: "Borç istemek" için: Gitmiştir... "Gitti" demiyorum ha!.. Tahmin ediyorum... Bakkal yönetemezler ama T.C. kanunlarının