Türkçe deyince...

Türk Dil Kurumu'nun hâlâ Atatürk'ün kurduğu kurum olduğu sanılır. Oysa Türk Dil Kurumu 12 Eylül Cuntası tarafından tanınmaz hale getirilmiş, Cumhuriyetçi kadrolar tasfiye edilmiş, esas işlevinden saptırılmıştı. Bugünkü TDK artık kuruluştaki işlevini yitirmiş bir kurumdur.Eski gerçek TDK anılarda kalmıştır.Türkçenin yılmaz savunucularından Sevgi Özel, eski TDK'nın anılarıyla yaşayan az sayıda uzmandan biridir. Sevgi Hanım eski TDK kapanmadan önce orada 12 yıl çalıştı. TDK'nın en güzel günlerine tanıklık etti.Kısa süre önce yayımlanan "Yalan Dünyasının Yalancıları" adlı kitabında bu tanıklığı anlattı. Kitapta neleri yazdığı arka kapakta belirtiliyor:"Atatürk'ün kurduğu Türk Dil Kurumu'ndaki 12 Eylül öncesi ve sonrasında neler olduğu ve oradaki dil emekçilerinin neler yaşadığından Dil Derneği'nin nasıl kurulduğuna, Bilgi Yayınevi'ndeki 'editör' masasındaki deneyimleriden Ankara'daki yazar çevresine, siyasi ve kültürel ortamın dünden bugüne nasıl yozlaştığına dair içinde tuttuğu her şeyi yazıyor."Sevgi Hanım TDK kapandıktan sonra uzun yıllar Bilgi Yayınevi ve Ümit Yayıncılık'ta çalıştı. Doğma büyüme bir Ankaralı.Kitabında Ankara'nın eski güzel günleriyle birlikte Türkçenin uğradığı saldırıları, tartışmaları, gelişmeleri de anlatıyor.Attilâ İlhan'ın dil devrimine yaptığı haksızlıkla birlikte pek çok tartışmayı da Kırmızı Kedi'den çıkan bu kitapta bulabilirsiniz.GENÇLERGençler büyüklerden farklıdır. Daha özgür, daha hareketlidirler. Ama elbet bunun da sınırı var. Saygılı gençleri konu dışı tutarak, bir gözlemimizi aktaralım.Kimi gençlerin özelliği kapalı bir yerde orada onlardan başka kimse yokmuş gibi yüksek sesle konuşup yüksek sesle gülmeleri...Aynı şekilde kaldırımlarda yüksek sesle gülüp konuşarak ve zaman zaman el şakaları yaparak topluca yürümeleri...Başka yayalara yol vermemeleri...Gençleri özgür yetiştirmeliyiz. Bu doğru.Ama özgürlük ile saygısızlık arasında bir çizgi olduğunu da öğretmeliyiz.Bu arada yaşıtlarına "kanka", kendilerinden büyüklere "dayı" diye hitap etmeleri de ortak özellikleri sanırız!var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6772533;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6772533;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarmelih-asikturkce-deyince-6772533' });BAKIRKÖYBakırköy'den gelen bir yakınma üzerine Twitter'da birkaç kelime yazmıştık. Okurumuz Acar Sokak'taki karmaşayı anlatıyordu. Mesajı attıktan yaklaşık bir saat sonra Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı aradı. Kendisini Şevket Ganiç olarak tanıttı. Şikâyetle ilgili bilgi istedi. Görevli ekipleri sözü geçenadrese göndereceğini bildirdi.Her belediyenin bu duyarlığı göstermediğini belirtelim.Kadıköy'deki