Haziran'da sevişmeyin

Geçmiş dönemlerdeki günlük yaşamın detayları çok ilgimi çeker. Ne yerlerdi, nasıl eğlenirlerdi, hastalanınca ne yaparlardı, sporla araları nasıldı, diyet diye bir sorunları var mıydı, ne sıklıkla yıkanırlardı, tuvalet alışkanlıkları nelerdi, nasıl sevişirlerdi Daha bir çok soru aklıma takılıp kalır. Nedense tarihçiler, arkeologlar bu konulara pek girmezler (veya girmek istemezler).Geçenlerde Metro Grubu'nun çıkardığı Gastro Dergisi'nde okuduğum bir yazı, İstanbul'da yaşayan biri olarak çok ilgimi çekti. Çünkü bu yazıda, Bizans'ın yaz aylarındaki beslenme alışkanlıklarından bahsediliyordu. Yazı, "Deniz Gezgin" imzasını taşıyordu. Gezgin, Ege Üniversitesi Protohistorya ve Önasya Arkelolojisi bölümünden mezunu.Kültür tarihi ve mitoloji üzerine çalışmalar yapan Deniz Gezgin, yayınlanan kitaplarında ve makalelerinde benim merak ettiğim konulara değiniyor.Gezgin'in yazısında, tarihin en eski tıbbi teorilerinden birinin, ünlü hekim Hipokrat'a ait olduğu belirtiliyor. Bu teoriye göre, insan vücudu dört temel sıvıdan oluşmaktadır: Kan, balgam, sarı safra ve siyah safra. Teorinin temel prensibi, vücuttaki bu dört temel sıvının dengesi üzerinedir. Bu dengeyi korumada vücuda dışarıdan giren her şey, deriyle temas eden su, esans ve losyonlar da dahil büyük önem taşır. Doğru beslenme ise belki de hepsinden önemlidir.Antik Roma hekimi Galen, Hipokrat'ın dört temel unsur teorisini daha da geliştirmiştir. Ona göre, hastanın vücudundaki sıvı dengesini daima kontrol altında tutmaya çalışılırken, uyulması en önemli koşul ölçülü olmaktır.Bizanslı hekimler, ünlü hekim Hipokrat'tan ve antik Roma hekimi Galen'den devraldıkları sağlık teorilerini ciddiye almış ve vücut sıvılarının dengesini koruyacak mevsimsel bir beslenme diyeti oluşturmuşlardır.Sofist Hierophilos'a atfedilen "Bizans Mevsimsel Besleme Diyeti"nin içeriğinde, yeme içmenin yanı sıra banyo, egzersiz, esans, sabun, losyon, cinsel ilişki gibi bedenle ilişkili her türlü unsur yer almaktadır.Haziran: Yağlı besinler ve sevişmek yasakYazın iyiden iyiye yüzünü gösterdiği haziran ayının, "sıcak kana" hükmettiğine inanan Bizanslı hekimler, hastalarına ve Bizanslı yurttaşlara bu ay için sabahları, üç küçük ölçü soğuk su içmelerini salık veriyorlar. Haziran diyetinde soğuk sudan başka sabah öğünü yok, yemeklerde ise acı, kuru ve kuvvetli baharatlardan, rayihalı otlardan uzak durulması gerekiyor. Hekimler bu ayda çiftlerin sevişmekten kesinlikle kaçınmalarını da öğütlüyorlar.Bahçe otlarından roka, tere, sarımsak, pırasa, soğan, turp, hardal otu, nane ve kekik ayrıca zahter ve tavşankirazı bu ay için sakıncalı bulunanlar.Haziran, vücudun yemeklerle yorulmaması gereken bir ay, bundan dolayı diyet listesinde hafif yiyecekler yer alıyor. Bu ay boyunca hiçbir şekilde yağ yenilmemesi, et olarak ise çayırlarda serbest dolaşarak beslenmiş oğlak ve kuzu bilhassa da erkek hayvanların tercih edilmesi gerektiği vurgulanıyor.Eti marine ederken anason, kişniş ve Hint sümbülü kullanılması kâfi bulunurken, kekiğe ise çok az miktarda olmak şartıyla izin veriliyor. Beyaz et olarak tavuk, piliç ve özellikle fırında kızartılmış ve sıcak olarak servis edilen yavru güvercinler öneriliyor.Balık yenilecekse yumuşak etli olanların tercih edilmesi konusunda uyaran Bizans diyetisyenleri, levrek, kefal, curcur, barbun, iskorpit, snagrit, ıstakoz, yengeç ve benzeri sert kabuklu deniz ürünlerini haziran diyetinde sakıncalı olarak ayırıyorlar. Lapina, hani, kırlangıç, ispina, çipura, orfoz, kaya balığı rahatlıkla yenilebileceklerden.Yemeklerde içki olarak yumuşak içimli şaraplar bu ayın diyetine uygunken, yıllanmış şaraplar, sert gövdeli, yoğun tatlı olanlar önerilmiyor. Sıcak suyla servis edilen, anason katılmış kokulu kondita da, tıpkı hafif içimli şaraplar gibi haziran sofralarında eşlikçi olabilir.Çorbalar genel olarak önerilmese de, balık çorbası az miktar anasonla çeşnilendirilerek içilebilir. Hindiba, marul, beyaz kereviz ise ölçüsüne çok dikkat edilerek ve adasoğanı sirkesiyle birlikte yenilmesinde sakınca görülmeyen besinler. Özellikle marulda aşırıya kaçmamaya dikkat edilmesi gerekiyor. Çünkü fazla miktarda marulun, gözlerin ferini söndüren bir tesir gösterdiğine dikkat çekiliyor.Bal sirkesi, Bizans beslenme pratiğinde çokça kullanılan ve hekimlerce de arındırıcı olarak önemsenen bir sos. Haziran diyetinde de bandırmalıklarda bal sirkesi kullanılması bilhassa salık