Mehmet Yaşin

Sözcü

Şeytanın ekonomik yorumu

Haftanın 4-5 günü, deniz kıyısında, tarihi Bebek Camii'nin tam karşısındaki Bebek Kahvesi'ne giderim. O da tarihidir!Kahveyle caminin girişi 10 metre mesafededir. Ezan okunduğunda kimse kimseyi duyamaz.Kahvenin camiye bakan bölümünde, eski müşteriler oturur. Kimi borsa konuşur, kimi spordan ahkam keser, kimi tavlada ustalığını kanıtlamaya çalışır,

Damakların sevgili lakerda

Lakerda deyince akla hemen iki yer düşer. Birincisi meyhane, ikincisi balık lokantası. Önceleri evlerde de yenirdi. Özellikle evin erkeği için kurulan rakı sofrasının baş konuğu idi.Şimdi evlerde pek yenmiyor artık. Çünkü mahalle balıkçılarının hemen yanıbaşında yer alan camekanlı lakerda ve isli balık satıcıları tarihe karıştı.Bu camekanlı satıcıl

Dertlerinizi limonata ile serinletin

Meşrubat içmeyi hiç sevmem. Bütün ikramları geri çeviririm.Sadece taze sıkılmış, soğuk meyve sularına hayır diyemem. Örneğin portakal suyu ve kan kırmızısı nar suyu.Serinlemek için vazgeçemediğim içecekler ise limonata ve ayrandır.Limonatayı en iyi yapanlardan biri de rahmetli kız kardeşimdi. Onun sayesinde limonatayı sevdim.Limonları ince ince dil

Soğansız yemek olmaz

Geçenlerde soğan çorbası yapmak için mutfağa girdim. Bu çorbayı çok severim. Tek sorun, çorbayı içerken üstüne rendelenen peynirin sünmesi. Uzayıp giden peynir, bir türlü kopmak bilmez, insana zor anlar yaşatır.Bu çorba her ne kadar lüks restoranların mönülerinde yer alsa da aslında fakir yemeğidir.Yemek tarihi kitapları, antik Yunan ve Roma'da fak

Tencereden geçmişi okumak

Yazılarımı sürekli okuyanlar bilir. Gittiğim yerlerde tarihin, coğrafyanın, doğal güzelliklerin peşinde koştuğum kadar, o yörenin mutfağı ile de tanışmak isterim. Biraz sorup soruşturunca, ısrarcı olunca, muazzam tatlara ulaşırım. Bu tadları yerel lokantalarda bulmak olanaksızdır. Bu lokantalar genellikle her yerde yiyebileceğiniz yemekleri sunarla

Ne kadar ekmek o kadar köfte

Artık köfte yazmanın tam sırasıdır. Herkesin çok sevdiği, lezzetine kimsenin itiraz etmediği bir yemek.Birleştirici bir lezzet.Aslında köfte çeşidi bilinenden daha çoktur. Çünkü yoruma çok açık bir yemektir. Herkes kendi zevkine göre kendi köftesini yaratabilir. Ben kendi köftelerime lezzet katabilmek için genellikle şu malzemeleri kullanırım: Dana

Kılıçdaroğlu'nun enerjisi

Gazeteci arkadaşlar, nedense olayların "insani" kısmını hep es geçerler.Bu yazının konusu, Kılıçdaroğlu'nun enerjisi! Biliyorsunuz, kendisi "Millet İttifak'ının" başkan adayı. Şansı oldukça yüksek bir aday!Büyük bir olasılıkla önümüzdeki dönemin başkanı.Gelecek hafta göreceğiz.Ama yazımın konusu siyasi değil! Benim gibi bir çok kişinin merak ettiği

Bir zamanlar Haliç

Balat'ın veya Fener'in sırtlarına çıkıp, etrafa bakacak olursanız şunları görürsünüz: Daracık sokaklar, çoğu yıkılmak üzere olan 3-4 katlı cumbalı, kagir evler. Bu yaşlı ve yorgun binalarda hala yaşam sürmektedir. Yaşayanlar, evlerinin kırığını döküğünü, renkli badanalarla örtmeye çalışmışlardır.Balkonlara gerilmiş iplerdeki yıpranmış, renkleri sol

İstifa-İstifade

Bir kaç zamandan beri "İstifa" sözüne takıldım kaldım.AKP'nin iktidar olduğu 21 yıllık sürede, kimse bir üst makama istifa dilekçesi vermemiş!Özel sektörde ise bu kelime yerine, "kovulmak" kelimesi kullanılmış daha çok.Hal böyle olunca da, istifa kelimesi kullanılmaya kullanılmaya unutulmaya yüz tutmuş.Sanırım "Z" kuşağına mensup olan gençlerin kel

Damağım Hatay'ı özlüyor!

Hatay'a kaç kere gittiğimi hatırlamıyorum.Üç, beş, on! Belki de daha fazla.Çok özel bir kenttir burası. Bilen bilir!Özellikle benim için.Halklar, kültürler, inançlar mozaiğinin oluşturduğu bu sınır kenti, asırlardır, barış içinde, sakin, kendi kendine yaşayıp gidiyordu.Dünyada da eşi enderi yoktu!Şimdi tozlu yıkıntılar arasında kaldı. Deprem bu güz