Uluslararası dünyada Türkçe İzmirSeferihisar Yaz Edebiyat Buluşması

XVII. gerçekleştirilen Uluslararası KIBATEK Yaz Edebiyat Buluşması, İzmirSeferihisar Belediyesi ve Abderallılar Sanat Platformu'nun desteğiyle 30 Eylül-02 Ekim tarihleri arasında coşku dolu bir dizi etkinliklerle geçmiştir. Bu yıl KKTC İzmir Baş Konsolosunun Onur Konuğu olarak katıldığı az Edebiyat Buluşmasına; Türkiye, Kosova, Azerbaycan, Kırgızistan, KKTC, İran, TürkmeneliIrak, Arnavutluk, Sırbistan ve Romanya temsilcileri katılmıştır. Etkinliğin bilimsel oturumu SeferihisarSığacık'ta Teos Yazarlar Evi Konferans Salonunda düzenlenmiştir, I. Oturumda: Cemali Tunalıgil (Kosova): "Mamuşa'da Yayımlanan Dergilerde Edebiyat" Aziz Serbest (Kosova): "Prizren'de Yayımlanan Türkçem ve İmza Dergileri" Zeynep Nahçıvanlı (Azerbaycan): "Nahçıvan Muhiti Türk Edebiyatı" Hessen Jemşidi (İran): "Urumiye'nin Millî Edebiyatı ve Şiirleri" Ferdiye Yurdakul (KKTC): "Kıbrıs Türk Edebiyatna Genel Bir Bakış" II. Oturumda: Nahçıvan Yazarlar Birliği Başkanı Asım Eliyef'in etkinliğe online olarak katılımı ve konuşması. Dr. Mustafa Ziya (TürkmeneliIrak) "Irak'ta Türk Edebiyatının Tarihçesi" Darika Adatavna (Kırgızistan) "Manas Destanı ve Kahraman Kırgız Kadınları" Gülçin Balat (Türkiye) "Makedonya Türkleri Edebiyatına Genel Bir Bakış" Süleyman Ruşoviç (Sırbistan) "Yeni Pazar Boşnak Kültürü" konulu bildiriler sunulmuş ve değerlendirme konuşması da bendeniz taarfından yapılmıştır. Her yıl bir ülkeyi 'Onur Ülkesi' olarak davet eden KIBATEK Yönetim Kurulu bu yıl Kosova'yı 'Onur Ülkesi' olarak davet etmiş olması beni ayrıca mutlu etmiştir. Çünkü Kosova'da Mamuşa, Anadolu dışında halkının tamamı Türkçe konuşan; ilk, orta ve lise eğitimini dünyada KKTC'den başka Türkçe yapan ve küçük bir yerleşim yerinde daha önce Sofra ve Derya adlı kültür sanat dergileri, şimdi de Mamuşa adlı bir kültür sanat edebiyat dergisi yayımlayan tek yerdir. Üç kez gittiğim Kosova'da ilk gidişim olan 2006'da düzenlenen 18. Uluslararası KIBATEK Edebiyat Şöleni'ne katılmış; 23 Haziran 2006 tarihinde Priştine'de Gerçek Türk Kültür Sanat derneğinde ''Başlangıçtan Günümüze Türk Şiiri'nin Gelişim Çizgisi'' başlıklı bir konferans da vermiş, Prizren, Mamuşa, Gilan, Dobruçan ve Priştine'deki uluslararası şiir şölenlerine katılmıştım. Dünyada Türkçe'nin en güzel konuşulan yerlerinin başında gelen Pirizren'in Mamuşa Belediye Başkanına KIBATEK ödülü verme töreninde bulunmuş, ekip adına plaket ve belgeyi ben sunmuştum. O dönem Belediye Başkanı'nın, "Biz Tokat'tan gelip Mamuşa'ya yerleşen Anadolu Türküyüz. Halkımızın büyük bir bölümü Tokatlı, bir kısmı Avanoslu, az bir kısmı da buralarda önceden yaşayan yerli halktan oluşmaktadır." demesi üzerine ben de Tokatlıyım deyince başkanla aramızda sıcak bir bağ oluşmuş, heyeti yardımcısıyla restorana gönderirken KIBATEK Başkanı Feyyaz Sağlam ile ben ve eşimi özel olarak evine davet etmişti. Eve girince kendimi Zile'deki otantik baba ocağına girmiş gibi hissettim. Çünkü kapının karşısında boydan boya 'makat' dediğimiz üzerinde halı olan tahta divan, divanın üzerinde boydan boya halı kaplı kamış yastıklar, yastıkların oluşturduğu köşelerde ağız ağıza vermiş kuş motifi işli köşe yastıkları, pencerede Zile'de tentene denilen elle örülmüş perde. Evin hanımı yere bir dastar serip, yuvarlayarak kocaman bir sofrayı getirip ortaya koyduktan sonra sofranın etrafına minderler bırakıp peşkir denilen diz örtülerini de koyunca iyiden iyiye anamın evinde hissettim kendimi. Yemekte de toyga çorbası da dediğimiz yoğurtlu çorba, etli kuru fasulye, yoğurt ve bulgur pilavı vardı. Eşim evin hanımına, "Bu yastıkları sen mi ördün, motifleri nerden aldın, niye pencereye tül takmadın da elle örülen tentene taktın" deyince, "Ben ördüm abla, motifler babaannemin sandığından çıktı. Tentene de her genç kız çeyizine örer buralarda. Ben de çeyizime örmüştüm" deyince eşim bir de Zile-Tokat yemeği sordu. "Keşkek yapmayı bilir misin" deyince, "Bilmem mi abla, biz kışlık etlik yaparız. Kesilen hayvanların kemikli etlerini kurutur, kışın güveçte yaptığımız keşkekte kullanırız. İçine nohut, yarma koyar fırında pişiririz." diye cevaplayınca gelenek ve göreneklerimizi Kosova Mamuşa'da yaşattıklarına tanık olmuştum. Dönüşte olanları Zile Belediye Başkanına anlattığımda Zile'den Mamuşa'ya bir heyetle gidip Zile'yi kardeş şehir yapmışlardı. 16-19 Nisan 2019'da da "Tokat-Zile'den Prizren-Mamuşa'ya Uluslararası Kültür Köprüsü Sempozyumu" yaparak bu bağı güçlendirmiştik. Sempozyumun etkisiyle de bir şiir yazmıştım. TOKAT - PRİZREN GÖNÜL HATTI Prizren'de çok lüleli Dilek pınarı başındayım Ömür denilen yola çile döşediğim Savaş artığı Gönül külü kalmasın Kesilsin artık hüzün yağmuru Göğün nefesiyle Gamze açayım