Toplumun dejenerasyonu

Toplumu ayakta tutan önemli özelliklerden biri ahlaktır. Ahlak deyince şunları kastediyoruz: Toplumu oluşturan bireylerin başkalarının haklarına saygılı olmaları ve haklarına riayet etmeleri, özgürlüklerinin başkalarının özgürlüğüyle sınırlı olduğunu bilip ona göre davranmaları; dini ve insani yönden ahlak kurallarına uymaları; empati yapmaları... Toplumsal kurallar toplumun sağlıklı yaşaması ve bireylerin mutlu ve huzurlu bir yaşam sürdürmeleri içindir. Kurallar çiğnendikçe toplumun yapı taşlarından birinin yerinden oynayıp yavaş yavaş düşmesi ve daha sonra da duvarın yıkılıp toplum binasının çökmesi kaçınılmazdır. Günümüzde insanlar arası ilişkiler çok çarpık durumdadır. Öncelikle modern hırsızlık olarak tanımlayabileceğimiz dolandırıcılık, çıkar ilişkisine dayanan adam kayırma ve benim adamımcılık, başkasınınkomşusununakrabasınıngelinininyengesininmalına ve namusuna göz dikmek bunların başında gelir. Günümüzde moda olmuş; ayyuka çıkan kötülüklerden biri de evli olan kadının veya kocanın bir süre sonra kocasıylakarsıyla (şiddet, ekonomik sıkıntı, fiziksel özellikler, kötü alışkanlıklar, aldatma vb.) çeşitli nedenlerle anlaşamayıp başka bir erkeklekadınla sosyal medya ve diğer kanallar aracılığıyla anlaşıp eski kocasıylakarısıyla nikahı varken ilişki yaşamaya başlaması ve bu davranışını da normalmış gibi karşılamasıdır. Oysa bu davranış toplumun yapısına dinamit koymak gibidir. Üstelik kadın veya erkek haklıymış gibi savunmaya geçiyor. Bu davranış hem dini hem de yasal yönden sakıncalı bir işlemdir. Dinimiz İslam'a ve yasalarımıza göre bu davranışın adı zinadır. Zina da toplumsal ve ahlaki bir suçtur. Hatta İslam'a göre boşama olsa bile bir kadın; başka bir erkekle hile ve düzenbazlık (hülle) olmadan gerçek bir evlilik yapıp yine gerçekten herhangi bir hile olmadan boşanmazsa tekrar eski kocasıyla (ilk kocasıyla) evlenmesi yasaktırharamdır. Bu da İslam'ın evlilik ve aile hayatına verdiği önemden dolayıdır. İşin ilginç yönü bunu yapanların çoğu inanan insanlardır ki konuşmaları sırasında- İslam'a göre böyle bir yemin şekli uygun olmasa da "Kur'an'a el basarız!" diyorlar ya da Allah var; yani "Allah'tan kork!" anlamında söz söylüyorlar. Önemli bir ahlak kuralını hiçe sayan bu insanlar aslında inançlıdırlar ama bilgisizdirler. Üstelik kocasından boşanmadan yeni bir erkekle, imamdini nikah adı altında nikah kıyıyorlar kıyıyorlar. Düşünebiliyor musunuz; İslam'a uygun olmayan nikahı, İslam'ı temsilen bir imam, "hoca" kıyıyor; yani bu yanlışa İslam kurban ediliyor. İmamhoca kardeşlerimizin bu yanlışa düşmemeleri için dikkatli olmaları gerekir. Bu derdin çaresini de söyleyelim- eğer bilmiyorlarsa- hocaimam arkadaşlarımıza: Size böyle bir istek geldiğinde nüfus kaydını isteyin- kimliklerdeki evli mi, bekar mı kısmını niye çıkardılar; onu da anlamış değilim; herhalde bu tür nikahlar rahatlıkla kıyılabilsin diye(!)- yani evli mi bekar mı olduğuna bakın. Ya da yaşadığı mahalledeki muhtara, imama sorarak hakkında bilgi alın... Mahalle