Adana'dan bir okurumdan mektup geldi. Satırları okudukça hayretler içerisinde kaldım.

İçimi bir de korku sardı ki sormayın gitsin.

Bir anneydi mektubu yazan.

Seyhan'da bir ortaokulda kızı eğitim görüyordu. Özel bir çocuktu. Her gün okula servisle gidip geliyordu. Normal şartlarda okul çıkış saati 14.30'du ama o gün saat 15.30 olduğu halde dünyalar güzeli kızı eve gelmemişti. Kapıya çıktı beklemeye başladı. İçinde garip bir his vardı.

Okulu aradı, çocuğunun 14.30'da okuldan çıktığını öğrendi. Kızı servise binmişti ama hala eve gelmemişti.

İçinde fırtınalar kopmaya başladı. Eşini arayıp durumu bildirdi. Tekrar eline telefonu aldı, karakolu arayacak, durumu bildirecekti ki, kızı servisten indi ve kapıda bekleyen annesine doğru koştu.

Çocuğuna sımsıkı sarılan anne hemen kendince bir kontrol yaptı ona hissettirmeden.

Servis şoförü ve ablası hiçbir açıklama yapmadan gitmişlerdi.

Üstelik araçta şoförün arkadaşı olduğunu tahmin ettiği iki erkek daha vardı.

Aklına üniversiteden çıktıktan sonra bindiği dolmuşta katledilen Özgecan Arslan geldi.

Derhal bir dilekçe yazarak İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne verdi.

Sonrası mı

Sonrası malum.
Adana İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Tevke, dilekçenin kendilerine ulaşması üzerine derhal tahkikat başlattı. Seyhan İlçe Milli Eğitim Müdür Vekili Coşkun Çelebi'ye talimat vererek konunun araştırılmasını istedi. Vekil Çelebi, bu talimatla hemen harekete geçti ve o servisle alakalı inceleme başlattı. Olayda ihmali olan servis şoförü ile servis ablası derhal görevden el çektirildi. Yerine yeni şoför ve servis ablası görevlendirildi.

Adana İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Tevke

Anne telefonla aranarak gelişmeler bildirildi.

O annenin yüreği sıkışmaktan kurtuldu.
Devletine bir kez daha güvenmenin önemini anladı.

İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Tekve ve ekibine buradan kocaman bir teşekkür etmek istiyorum.

Buradan şu sonuç çıkıyor.