Bilin bakalım ülkemize kim gelecek Ya da gelmeyecek ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken. Türkiye'yi dışarıda bırakarak sorunu çözebileceğini sanarak, Ortadoğu turunda ülkemize gelmedi. O önceki seferdi. Bu defa gelecekmiş. Hayır, gelmeyecekmiş. Ya gelecekmiş, ya gelmeyecekmiş. Teyit edilmiş. Yok edilmemiş, aslında edilememiş. Memiş, Memiş... Sen yok musun sen! Bu işler hep senden ötürü. Bakanın gelişi muallaktaysa da ABD Dışişleri Müsteşarı İsrail ve Ürdün'den sonra Türkiye'ye gelecek. O kesin. Müsteşar geldiğine göre, program bellidir. Önden hazırlık görüşmeleri yapılır, ardından bakan da gelir. Yahut gelmez. Memiş'e soralım. Gelirse bir Yahudi olarak mı gelir, dışişleri bakanı olarak mı İsrail'e Yahudi olarak gitmişti. Buraya bakan olarak gelir herhalde. Bizim için fark etmez. İkisi de bir. Ülkemize gelen Batılı liderler, Hamas için "terör örgütü" tanımlaması yapmadan konuşamıyor. Onlara göre Gazze'deki sivillerin de hepsi Hamas üyesi. Çocuklar bebekler bile. Bugün değilse yarın, büyüdükleri zaman olacaklar. Vatanını savunanlar, terör örgütü sınıfına sokulursa, pek çok yerde yanlış değerlendirmeler yapılır. Kuvâ-yi milliye de öyle sanılır. Kıbrıs'taki Türk Mukavemet Teşkilatı da. Birinde Mustafa Kemal'i, diğerinde Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş'ı terörist görür yanlış bakan. Zulüm yapan değil, zulme uğrayan suçlanacaksa, ört yorganı! Dedik ama, Blinken gelirse onun da ilk cümlesi içinde bu ifade yer alacaktır. Anlaşmak zor. Oysa vatanını savunan her zaman haklıdır. Lamsız cimsiz. Kim savunuyor, kim saldırıyor Karar vermekte zorlanan