Kral aslan hasta olunca

Günlerden bir gün, ormanın kralı aslan hastalanmış.Ahalinin çoğu üzülmüş.Krallarını seviyorlarmış çünkü."Geçmiş olsun" demek için sıraya dizilmişler.Azı ise üzgün görünme gayretine girmiş.Bazıları da düpedüz sevinmekteymiş.Sevindiğini saklayamayanlar, saklamaya gerek görmeyenler, "Şimdi şu bizim kral hasta oldu ya Kurtulmaz kolay kolay. Ölür gider, orman da bize kalır" diye zıplayıp durmaktaymışlar.Büyük bir fırsat bilmişler o basit hastalığı.Kaplan üzülmüş, pars üzülmüş, kurt üzülmüş.Kartal gelmiş, şahin gelmiş, atmaca gelmiş."Geçmiş olsun kralım" demiş her biri.Timsah bile gelip ağlamış, gözyaşı dökmüş, üzüntüsünü bildirmiş, nehirdeki yerine dönmüş.Kralın hastalığına açıkça sevinen ve ileri geri konuşanlar arasında sırtlan ile çakal başı çekmekteymiş.Sanıyorlarmış ki aslan kral hastalığa yenik düşer de aslan cennetine giderse, belki onlardan birini kral seçerler.Çakalın yahut sırtlanın ormana kral olduğu nerede görülmüşTarih yazmamış böyle bir şeyi.Orman kitabında asla bulunmaz.Bugüne kadar krallar hep aslanlar arasından seçilmiş.Bunu yavru serçeler bile bilmekteymiş.Ama hayvanlık hâli işte.Bir umut."Ben de onun gibi kükreyebilirim""Ben de onun gibi pençe vurabilirim""Ben de onun gibi yele bırakabilirim""Ben ormanı aslandan daha iyi yönetebilirim" diyen çakalın karşısına çıkan sırtlan, "Ben kesin daha iyi yönetirim" demekteymiş.Biri "Ayem okey" diyormuş, öteki "Ayem bezik" diye gevrek gevrek sırıtıyormuş.İçlerinden geçenler, hep boş hayal.Evvelce