İnsanın hayatında bazen öyle anlar olur ki umutsuzluğun dehlizlerine düşersiniz, duygu dünyanız paramparça olur ve neden bu hayata tahammül etmek zorunda olduğunuzu sorgularsınız. Yaşadığınız ruhsal çöküntüye paralel olarak ya içinizde bütün sistemlere, düzenlere isyan edersiniz ya da şiirlere, şarkılara sığınarak kendinize başka bir dünya yaratırsınız.Bu artık başka bir dünyadır, sırasıyla bütün şarkıların peşine takılıp her şarkıda ağlamanın tadını çıkarırsınız. İşte bu gece öyle bir gece Bu yüzden de Itri ve Dede Efendi ile başlayıp sonra Mozart'tan Beethoven'dan ve Mahler'den birer eser dinleyerek daha deruni bir başlangıç yapmak gerekir galiba.Ama kederleri her zaman durdurmak mümkün olmuyor. Ahmet Kaya ve Sezen'le başka bir hüzün mevsimi başlıyor. Anlaşılan o ki bu zalim dünyanın eli sopalı haydutlarının yarattığı depresyonu dindirmek için daha keskin şarkılar bulmalıyım. Kim bilir belki John Lennon'un 'İmagine' şarkısı iyi gelir.Sonunda kararımı veriyorum, Led Zeppelin'den Rolling Stones'e, Beatles'ten Jimi Hendrix'e kadar efsaneleri dinlemeye başlıyorum. Ve hüzün gecesini cazla bitiriyorum. Özellikle Miles Davis'i dinlerken Youtube'de birden başka bir trompetçinin yani İbrahim Maalof'un 'True Sorry' şarkısı başlıyor.Peki kim bu İbrahim MaamoufLübnan asıllı trompet virtüözü İbrahim Maalouf, sanatçı bir aileden geliyor. Babası Nassim Maalouf, trompet ustası, annesi Nada Maalouf, piyanist. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çok sevilen yazarlardan Amin Maalouf ise sanatçının amcasıdır.Lübnan'da doğup Fransa'ya ailesi ile göç eden İbrahim Maalouf, geleneksel 3 sübaplı trompet yerine babası Nassim Maalouf'un 1960'larda icat ettiği 4 sübaplı trompet çalıyor. Bundan dolayı dünyada oryantal çeyrek ton trampet çalabilen müzik aletine sahip tek kişi. Bu enstrümanın en önemli özelliği caz ritimlerini ve doğunun makamlarını çalabiliyor olması.Henüz 15 yaşındayken seslendirmiş olduğu, Bach'ın No. 2 Brandenburg Konçertosu ile müzik dünyasına giriş yapanİbrahim Maalouf müzik kariyeri boyunca dünyaca ünlü müzisyen ve aktör Sting, Fransız rock müzisyeni Matthieu Chedid, Elvis Castello ve Lübnanlı şarkıcı, besteci ve udi Marcel Khalife, Salif Keita, Amadou Mariam, Lhasa de Sela gibi isimlerle çalıştı.Red Black Light albümünü kadınlara adadığını belirten sanatçı albümünde Beyonce'nin Run the World (Girls) şarkısını coverlamıştır. Doğu ve Batı kültürlerinin farklı özelliklerini hem kendinde hem de müziğinde taşıyan sanatçı Doğu'nun makamlarını caz müzik ile buluşturmuş ve caza yeni bir yorum getirmiştir. Sanatçı müziğinden bahsederken "Ben sadece doğu müziği yapmıyorum; kendi müziğimi yapıyorum. Biraz caz, biraz doğu, rock, hip hop