Anadolu irfanı yabancı düşmanı olabilir mi

Hiç meseleyi eğip bükmeden hemen ifade etmek gerekiyor ki bugün memleketin hemen her yerinde Suriyeli göçmenlere karşı yükselen tepkinin tek sorumlusu iktidardır, önce bunu tespit edelim.Çünkü Türkiye'de toplum derin bir yoksulluk yaşıyor, iktidar şu ana kadar bu konuda hiçbir çözüm üretemediği gibi ufukta bir iyileşme umudu da gözükmüyor.Maalesef halkın böylesine çaresizlik yaşadığı bir Türkiye tablosunda iktidar, Esad'ın zulmünden kaçan bu insanları hiçbir planlama yapmadan şehirlerin sokaklarına salarak mültecileri toplumsal bir öfkenin ateşine atmıştır.Kim ne derse desin bu öfkenin sorumlusu iktidardır Biliyoruz ki bu ülkenin insanları darda kalanlara ve mazlumlara her zaman kucak açmıştır. Eğer bu topraklarda 'anadolu irfanı' diye bir şey varsa, bu irfan yabancı düşmanlığına asla izin vermeyecektir.Dolayısıyla ilk etapta Suriye'deki diktatörün öfkesinden kaçan Suriyelileri topraklarımıza kabul etmek insani bir durumdur. Ancak sonrasında hiçbir kontrol mekanizması oluşturmadan her gelenin sınırdan içeri alınması, bu da yetmiyormuş gibi bütün şehirlerin neredeyse bir mülteci kampına dönüştürülmesi bu ülkenin insanlarına da mazlum Suriyelilere de büyük bir haksızlıktır.Bu arada Suriyelilere yönelik öfkeyi besleyen en önemli faktörlerden birisi de Afganlı göçmenlerdir. 15-25 yaş aralığındaki yüzbinlerce Afganlı genç neden bu ülkeye getirilmiştir, kimdir bunlar, ne tür bir anlaşmanın parçasıdır doğrusu kimse bilmiyor. Normal demokratik ülkelerdeki gibi hesap verebilir bir iktidara da sahip olmadığımız için bu konuda kimse halka en azından bilgi verme ihtiyacı bile hissetmiyor. Kriminal suçluların ağırlıklı bölümünü de bu Afganlı gençler oluşturuyor ama günün sonunda herkes Suriyelileri suçluyor.Oysa esas tehlike şu; bu kontrolsüz mülteci politikası yüzünden bu millete hiç de yakışmayacak bir ırkçı dalga yükseliyor ki ülkeyi yönetenler dahil herkesin bu hali ciddiyetle düşünmesi gerekiyor.Her gün televizyonlardan, gazetelerden mültecilere öfke kusan, ırkımızın üstünlüğü ile övünen siyasetçileri, akademisyenleri, gazetecileri görünce utanırsınız. Mesela bir Ümit Özdağ var ki yabancı düşmanlığı üzerinden siyasi rant devşirmek için bütün insani değerleri yerle bir etmekte kararlı Çok garip bir hal ama bu zat, özellikle muhalif sol kanalların adeta sevgilisi olmuş durumda.Aslında hakkaniyetli olmak gerekirse bu toplumun ırkçılığın sınırlarında dolaştığını söylemek haksızlık olur. Ancak son yıllarda özellikle Cumhur İttifakı'nın kutuplaştırıcı ayrıştırıcı siyaset dili, ne yazık ki toplumda aşırı milliyetçi duyguları besleyen bir iklim oluşturmuş bulunuyor.Düşünün ki neredeyse son beş yıldır ülkenin yarısı "illet-zillet" söylemiyle ötekileştirilerek ülke adeta iki düşman kutupmuş gibi gösterilmeye çalışılmıştır. Bir bakıma bugünkü yabancı düşmanlığının alt yapısı hazırlanmıştır.Ayrıca geçmişte de var olan saplantılı siyasi zihniyet yapısı bu topraklarda her zaman birilerini 'düşman'