Türkiye'ye verilmek istenen mesaj ne

Erdoğan liderliğindeki Türkiye giderek güçleniyor.Siyasi istikrarı ve askeri gücüyle herkesin dikkatini çekiyor.Türkiye artık boyun eğmiyor.Türkiye artık kendine biçilen rolü oynamıyor.Türkiye oyun kurucu bir aktör artık.Gerektiğinde kendisine karşı kurulan oyunları da bozuyor, gerektiğinde kendisine rağmen oyun kurulamayacağını göstermek için sahada askeri gücünü kullanmaktan da kaçınmıyor.Türkiye artık bir bölgesel güç değil küresel bir güce dönüşmüş durumda.Küresel ölçekte dış politika izliyor.Emperyal aklın çıkarlarına göre değil, kendi milli çıkarlarına uygun bir dış politika yürütüyor.Kendi dostlarını kendisi seçiyor.Kendi çıkarlarına zıt düşmanlıkların piyonu olmuyor.Yani ABD-NATO istiyor diye kendini Rusya'ya karşı oluşturulan husumet cephesinin içine yerleştirmiyor.Çok kutuplu bir dış politika izliyor.Yalnızca kendini mihvere alan bir dış politikaKarabağ zaferi Erdoğan liderliğindeki Türkiye'nin gücünü herkese göstermiş oldu.Zengezur Koridoru'nun açılmasıyla birlikte Türkiye-Azerbaycan eksenli Güney Kafkasya'da yeni bir güç denklemi oluşacak.Sadece Güney Kafkasya'da değil, Türk cumhuriyetlerinin tümünde oluşacak yeni güç merkezinin merkezinde Türkiye olacak. Bu Rusya'ya karşı oluşan bir güç değil; Rusya ile ittifak halinde oluşan bir yeni mihver.O yüzden Putin Rusya'sı Erdoğan liderliğinin önemini ve kıymetini biliyor.NATO üyesi bir ülke olarak Türkiye'nin ABD'nin dayatmacı isteklerine karşı çıkarak kendi milli çıkarları doğrultusunda Rusya ile dostane ilişkiler geliştirmesinin ne anlama geldiğini elbette herkesten çok Putin bilir.Karabağ'ın işgalden kurtarılması ne kadar Türkiye'nin askeri gücüne bağlıysa, bir o kadar da bu kritik süreçte Erdoğan'ın ABD'nin başını çektiği NATO gücüne rağmen Putin'le geliştirdiği dostluk münasebetine bağlı olduğu bilinmelidir. Bu başarıyı sağlayan Erdoğan liderliğidir. Şayet Rusya'nın desteği veya rızası alınmamış olsaydı, tersine Rusya Ermenistan'a arka çıkmış olsaydı, Karabağ'daki Ermeni işgalini sonlandırmak mümkün olmazdı. Şunu da önemle belirtmekte yarar var: Erdoğan liderliği olmamış olsaydı Karabağ hâlâ esaret altında olurdu. Başka bir deyişle, Türkiye'nin başında Erdoğan değil de Kılıçdaroğlu olmuş olsaydı Karabağ'daki işgal hâlâ devam ediyor olacaktı.Azerbaycan toprağı olan Karabağ'ın işgalden kurtarılması, o emperyal aklın Erdoğan liderliğine duyduğu düşmanlığını da arttırmıştır.Karabağ zaferinden hemen sonra dışarıda ve içeride artan terör eylemleri asla tesadüfle izah edilemez.Cumartesi akşamı Haber Global'de katıldığım programda Erdoğan liderliğindeki Türkiye'ye karşı yeni bir terör dalgasının başlayacağını ve bu cümleden olarak Ermenistan saflarında çarpışan PKK'ya da aktif görevler verileceğini söylemiştim. Türkiye'nin yeni dönemde çok katmanlı ve çok bileşenli bir terör konsorsiyumuyla karşı karşıya getirileceğini, en fenası da Türkiye'nin içinin tekrar karıştırılmak isteneceğini de özellikle vurgulamıştım.Ertesi günün sabahında Ankara'da İçişleri Bakanlığı önündeki terör