Ekranlar nefret ve kavga aleti olmamalı

Hangisi doğru bilmiyorum:Halkımız mı kavgayı seviyor yoksa ekranlar mı kavgayı halkımıza sevdiriyorDenilen şu:Serinkanlı ve sağduyulu, özellikle de düzeyli fikri tartışmalar olduğunda programlar izlenmiyor.Tartışmalar hararetlenince izlenme oranları artıyor.Hele bir de kavga çıkınca herkes ekranlara kilitleniyor.Bu doğruysa halkımız bu tarz programları sevdiği için programlara katılacak kişiler de buna göre seçiliyor demektir.Ben burada farklı düşünüyorum.Halkımızın bir kesimi böyle istiyor olsa bile televizyonlar toplumsal barışın yanısıra seviyeli siyasi ve fikri tartışmaların taşıyıcı aparatı olmalıdır.Her şey ne olduğu belli olmayan reytinge kurban edilmemelidir.Reyting denilen canavarın dişleri kırıldığında o dişliden nemalananların da tezgahı bozulmuş olacaktır.Burada ne halkımızı ne de televizyonlarımızı suçluyor değilim.Lakin sorumlu yayıncılık gereği televizyonlarımız çok daha fazla titiz çok daha seçici olmalı diyorum.Halkımız da kin ve nefreti çoğaltan, en fenası söylemleriyle toplumsal barışı bozan kişilere prim vermemelidir.O vakit yeni bir reyting düzeni kendiliğinden oluşur.Seçimlere doğru giderken özellikle kendini göstermek için kraldan çok kralcı geçinenlerin ve dahası bir mahalleye oynayıp öteki mahalleleri dilleriyle biçenlerin adedi çoğalabilir.Bu konuda televizyonlarımız ön almalı.Örnek oluşturmalı.Bu söylem ve tavırların sahiplerine kesinlikle ekranlarını açmamalıdırlar.Nefret bir insanlık suçudur.Kin ve ayrımcılık toplumsal barışın ve huzurun zehiridir.Kavga ve saldırı görüntüleri, nefreti ve kini yaygınlaştıran kötücül tohumlardır.Elbette tartışmalar olacaktır.Bazen sert tartışmalar da olacaktır.Tartışmalarda bazen hararetin yükseldiği anlar da olacaktır.Bütün bunlar siyasetin doğasında vardır.Şoke edici düşünceler kaçınılmaz olarak sert tartışmaları da beraberinde getirecektir.Tekdüzemonoton konuşmalar dinlemeyi de izlenmeyi de olumsuz etkiler.Hararetin ve sertliğin sınırı iyi belirlenirse, o sınır az biraz aşıldığında tartışmacılar birbirinden özür dileme erdemliliğinde bulunurlarsa çok güzel örneklik oluştururlar.Fikir tartışmalarında yalnızca fikirler konuşulmalıdır.Siyaset tartışmalarında da siyasetin üzerine oturduğu fikirler ve politikalar konuşulmalıdır.Siyaset ve fikir tartışmalarında asla şahsiyata yer verilmemelidir.Tartışmacının fikrine fikirle karşılık vermek yerine şahsıyla ilgili konulara girenler bilesiniz ki siyasi ve fikri yoksunluk ve yetersizlik içinde olan insanlardır.Fikre fikirle karşılık vermek yerine bağırıp çağıranlar, tartışmacının şahsı üzerinden hakaretamiz laflar edenler, işi daha ileri götürüp