04.08 Ölüm bu kadar yakın işte!

İnsanoğlu öleceğini bilir de ne zaman öleceğini bilmediği için gaflet üzere yaşar.Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayan insanların sayısı az değildir.Oysa ölüm, hayatın içinde saklıdır.Ölüm, aslında hep en yakınımızdadır. Bir nefes kadar içimizdedir. Lakin o derin gaflet bize unutturur kendi ölümümüzü.O yüzden hep bir gelecek tasarımlarız. Sadece yarını değil yarınları da tasarlayıp dururuz. Bilmem kaç ay sonra gelecek seçimlerin hesabını yaparız mesela. Kime yanaşsam, kimin eteğine tutunsam acaba, beni istediğim makama eriştirir diye. Veya şimdiden kimleri itibarsızlaştırsam da önüm açılsa diye.Kendimiz için yeni bir siyasi veya şahsi hayat alanı açmak birilerini manen öldürmekten kaçınmayız mesela. İtibar suikastı veya haysiyet cellatlığı, kendi hayatımız için başkasının ölümünü gerekli gören bir zehirli uğraşa dönüşür.Oysa bilirsek, başkasının ölümü, bizim ölümümüzdür.Başkasını öldürürken kendi ölümümüze de kapı aralamış oluruz çünkü.Kimi hangi yolla öldürmüşseniz, gün gelir aynı yolla öldürülürsünüz.En acı ölüm, manen ölümdür.Kişilik katli, itibar suikastı ve haysiyet cellatlığı bumerang gibidir. Günün sonunda döner sahibini de öldürür.Bunu herkes bilir, lakin birbirine yapmaktan da geri durmaz.Siyasal alanın siyasi mevtalarla dolu olmasının sebebi budur.Manen mevta hükmünde olanların siyasi alanın aktörleri haline dönüşmeleri de siyasetin ölümüne de yol açıyor.Bedenen ölümden bahsedeyim diye yazmaya oturdum, söz sözün peşine takılıp nerelere taşıdı işbu yazıyı.Bazen sözün sizi götürmek istediği yere gitmelisiniz. Gidelim o vakitxxxxxUyku, bir tür ölüm halidir.Ölümün provasıdır.Kaç günlük bedeni ve zihni yorgunluk, göz kapaklarıma derinden çöken uykusuzluk, o şiddetli depremle bile uyanmamı sağlayamadı.Hissetmedim değil, hissettim, beşik gibi sallandığımı da hissettim, ama rüya sandım, uyanamadım.Korku ve endişe içinde ev halkının seslenişlerini de duymamışım meğer.O4.08'den sonrası ölüm olabilirdi.Senin benim ötekisinin ölümü olabilirdi.O yüzden bir daha uyanmamak üzere yastığa baş koyduğumuzun bilincinde olmak gerek.Arkamızda kul hakkı bırakmadan.Başkasının kalbini kırmadan.Verilemeyecek hesaplarla öteye gitmek istemiyorsak, her an ölebileceğimizi hesaba katarak en hasbi insanlar olarak yaşamayı ilke edinerek04.08'den itibaren olmayabilirdik.Bu satırlar olmayabilirdi. Bu sözlerin sahibi de Yaşarken birbirlerini manen öldürmeye kalkışanların ölümden sonra birbirlerinin ardında dizdikleri o övgü dolu sözleri duyduğumda hep derinden üzülmüşümdür.Sahi, o övgüleri, yaşarken birbirimizden niye esirgerizFenası, en değerlilerimizi yaşarken sırf kıskançlıklarımızdan dolayı niye itibarsızlaştırıp manen öldürmeye kalkışırızEn fenası, madem öyle yapıyoruz, niçin o manen öldürdüklerimizin arkasından riyakarca övgülerde bulunuyoruzSoruyorum: Biz ne zaman adam gibi yaşamayı ve birbirimize karşı adam gibi davranmayı öğreneceğizxxxxxO sevgililer sevgilisi,