Ezân hürriyetine DP ile kavuştu

İkinci dünya savaşından sonra dünyada demokrasiye geçişlerin hızlanması Türkiye'de de etkisini göstermişti.Demokrasiye geçişin dönem noktalarından birisi 7 Ocak 1946'da Demokrat Parti'nin kurulması oldu. Fakat o tarihten bu yana hâlâ da Türkiye "tam" bir demokrasiye geçebilmiş değildir. Bunun nedenlerinin en başında darbeler, ara dönemler geliyor. 14 Mayıs 1950'de büyük bir oy oranı ile iktidara gelen DP'nin 27 Mayıs 1960'da yaşanan kanlı askerî darbe ile önünün kesilmesi demokrasiye büyük bir yara aldırdı. 11 Şubat DP'nin devamı olarak kurulan Adalet Partisi 15 Ekim 1961 seçimlerde yüzde 34.8 ol almış ve CHP-AP koalisyonu kurulmuştu. AP asıl çıkışı ise 1964 yılında Süleyman Demirel'in genel başkan olmasıyla olmuştu. Henüz milletvekili olmayan Demirel, 1965 seçimlerinde partisini birinci parti yapmış, oyların 52,9'u alınmıştı. Ancak 12 Mart 1971 muhtırası ile AP hükümeti düşürüldü. Muhtıranın da etkisiyle 1970'lı yıllarda siyasette bölünmüşlük yaşandı. Yine, 1979 sonunda Adalet Partisi hükümette iken 12 Eylül 1980 askerî darbesiyle yaşandı. AP, 16 Ekim 1981 tarihinde resmen feshedildi. 80 darbesinin ardından DP ve AP'nin devamı olan Büyük Türkiye Partisi (BTP) kuruldu. O da darbeci zihniyet tarafından veto edildi. Sonra DYP kuruldu. 28 Şubat 1997'de yaşanan, adına postmodern darbe denilen farklı bir darbe teşebbüsü ile iktidardan uzaklaştırıldı. Görüleceği üzere, çok partili hayata geçildikten sonra bütün darbeler hep Demokrat Parti ve devamı olan partilere yapılmıştır. "Tarihimizi bilmezsek geleceği de inşa edemeyiz" diye güzel bir söz var. Genç neslin bu tarihî olayları bilmesi, demokrasi için verilen bedelleri, yapılan mücadeleleri unutmaması ve tarihten ders çıkarması gerekir. 16 HAZİRAN 1950'DEKİ TARİHÎ OLAY Nasıl ki, 14 Mayıs 1950 demokrasi tarihimizde önemli bir gün ise, 16 Haziran 1950 de o kadar önemli bir tarihtir. Bu tarihi önemli yapan da Müslüman halkı büyük sevince boğan ezânın aslına çevrilmesidir. DP'nin iktidara gelmesiyle birlikte Meclis'in ilk oturumunda ivedilikle ele alınmasını istediği ezanın orijinal (Arapça) okunmasını yasaklayan kanun başka bir kanunla kaldırılmıştı. 2 Haziran 1950'de güvenoyu olan ilk Menderes hükümetinin 16 Haziran 1950'de verdiği önemli kararı, 18 Temmuz 1932'de Diyanet İşleri