Ekonomiyi AVM ile değerlendirme yanlışlığı

Türk-İş'in tespiti ile satın alma gücü giderek geriliyor, sosyal adaletsizlik artıyor, gelir dağılımı bozuluyor. Açlık sınırı 7.786, yoksulluk sınırı 25.364 lira.Buna karşılık en düşük emekli aylığı 3.500, asgari ücret 5.500 lira... Görünüm böyle iken hükümet hâlâ pembe tablolar çizmeye devam ediyor. Meclis'in çalıştığı üç gün 30 milletvekili birer dakika milletin sıkıntısını dile getiriyor ama tutanaklarda kalıyor. Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel'in vatandaşın yaşadığı sıkıntıları aktardığı konuşmasında şöyle diyor: "Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi yıllık yüzde 138 arttı. Son bir yılda mazot yüzde 236, gübre yüzde 227, ilaç yüzde 111 zamlandı, yem yüzde 145 zamlandı. Süt inekleri kesime gidiyor. Biz 'Artan maliyetler nedeniyle çiftçi üretimi bırakıyor' diye bas bas bağırdıkça Tarım Bakanı 'İnsanlarımız aç mı Markete gittiğinizde ürün bulamıyor musunuz' diye alay ediyor. Yahu çocuklar süt içemiyor, vatandaş yumurta alamıyor, peynir alamıyor; peynir fiyatları et fiyatını geçti, vatandaş eskiden et yiyemiyordu, şimdi peynir de yiyemiyor. Vatandaşı açlığa, yoksulluğa mahkûm ettiniz. İnsanlar marketin önünden geçerken utancından kafasını kaldırıp markete bakamıyor. Ey Bakan, bundan siz utanmıyor musunuz" Sosyal medyada halkın durumundan şikâyet edildiğinde cep telefonunun markası soruluyordu, şimdi ise "Bugün bir AVM'ye gittim, kasalarda sıra bekledim, millette para çok" diyenler oluyor. Bunu diyenlere sormak lazım. Hiç halk pazarlarına gitmişler mi Gitseler akşam saatlerinde vatandaşların pazar artıklarını toplamak için sıra beklediklerini ya da pazarcıların ayırdıkları çürük meyve ve sebzeleri aldıklarını görürlerdi. Kaldı ki birçok AVM de iflas etti. Bu ülkede zenginin çok daha zengin, fakirin daha fakir olduğunu, orta direğin ortadan kalktığını görmeyen gözlere, işitmeyen kulaklara duyurulur... Altılı masanın gözü aydın! MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin konuşma üslubunu bilmeyen yok. Konuşmasını prompterden yaptığında çok sert ifadeler kullanır. Bu haftada öyle oldu. "Bunlardan bıktık usandık, bu edepsiz, bilgisiz, cibilliyetsiz ve ciddiyetsiz ekran yüzlerinden gerçekten midemiz bulanmaktadır" diyerek kimi kast ettiği belli olmamakla birlikte üzerine alınan kaç "ekran yüzü" oldu, bilemiyoruz. Bahçeli bu konuşmasında da 6'lı Masaya yine baştan beri söylediği ifadeleri kullanmayı sürdürürken, Altılı Masanın Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem