Adana, festivaller ve seçim...

ADANA- Geçen yıl tam da bu günlerde "Altın Koza Film Festivali"ni izlerken, "Göçün erozyon yarattığı kentlerin kaderi hiç değişmiyor" diye yazmıştık...
Ve demiştik ki, "Batı'ya göçün yoğunlaştığı dönemlerde bir tarafı deniz, bir tarafı Toroslar ve bir tarafı da uçsuz bucaksız ova olan Adana da, işte bu erozyondan payını alan kentlerin başında geliyor..."
Daha önce de vurguladığımız gibi, "Pamuk ekiminin yoğunlaşması ile birlikte tarıma dayalı sanayinin gelişmesi Adana'yı Doğu ve Güneydoğu'dan başlayan göç açısından çekim merkezi" haline getirmiş...
"Adana en büyük darbeyi tarım alanlarındaki erozyonla alırken, şehrin neredeyse yüzde 40'ı Batman'ın, Siirt'in, Hakkâri'nin kırsalını, Urfa'nın kenar mahallelerini andırıyor" diye tespitlerde bulunmuştuk ya; "acaba bu yıl manzara ne kadar değişmiş" diye birçok bölgesini dolaştık şehrin...
Adanalılar, özellikle AKP yönetimindeki Yüreğir'i "bazen Afganistan, bazen Suriye" olarak niteliyor ki, bunda dış göçün de büyük payı var...

Çarpıklık, terör, operasyon!..
Doğu ve Güneydoğu'dan mevsimlik işçi olarak gelen farklı etnik grupların yerleşik düzene geçmesi Güneydoğu'nun töresel ve yöresel yaşam biçimlerini de Adana'ya dayatırken, göç sadece sosyo kültürel farklılıkları içermiyor...
Terör örgütlerinin de her zaman bir devinim içinde olduğu bu kentte, PKK'nın yapılanmalarından çok, radikal dinci örgütlerin hücreleşme faaliyeti hız kesmiyor...
Eskilerde, motorize timleri ile Hizbullah'ın cirit attığı şehirde, artık kendilerini "emir" olarak niteleyen onlarca radikal figürün çevresinde "Selefi gruplar" örgütlenmeye çalışıyor...
Adana'nın merkezdeki Seyhan ve özellikle Yüreğir ilçeleri bu kapsamda çok sıkıntılı yerleşim birimleri...
Sadece Doğu kentlerini andıran çarpık fiziki yapısıyla değil, içten içe kaynayan asayiş olaylarında, uyuşturucu ve terör bağlantılı grupların faaliyetleri tedirgin edici...
Adana valisi de, İçişleri Bakanı da teyakkuzda olmalı!..
Çünkü konuştuğumuz birçok muhtara göre, "uyuşturucu, silah, sigara kaçakçılığı ve benzerleri giderek yayılıyor. Acil operasyon şart..."
Furkancılar'dan IŞİD'e, PKK'lı milis yapılarından, uyuşturucu bağlantılı suç örgütlerine kadar her tür yapılanmanın egemen olmaya çalıştığı Adana önümüzdeki günlerde devletin sarsıcı operasyonlarıyla gündeme gelecek gibi...


Çukurova'nın modern yüzü...

Adana'nın modern sosyal yaşam yüzü ise, tarım alanları üzerinde hem gecekondu hem de devasa rezidanslarla iş merkezlerinin arasında ayakta durmaya çalışıyor...

Lüks kafeler, restoranlar, barlar; göl kenarında birçok şehri kıskandıran yeme içme ve eğlence tesisleri, devasa parklar ve çam ormanlarıyla doğal güzellikler modern kentleşmeye entegre olmuşken, cumhuriyete bağlı insanların yaşadığı Adana bir yandan da kebabı, şırdanı ve şalgamıyla her yıl yüzbinlerce yerli-yabancı turisti çekmeye devam ediyor...

Velhasıl, Adana'dan yansıyan her manzara yürek burkmuyor...

Şehrin sıcak yürekli insanları, modern yerleşim birimlerinden yansıyan umutlu manzara, bir de festivallerin yarattığı coşkuyla kente akını arttırınca, ortaya güzel görüntüler de çıkıyor...
Sadece "Altın Portakal Film Festivali" yapılmıyor Adana'da...
Kentte sanat ve lezzeti harmanlayan başka festivaller de yapılıyor ki, yüz binlerce insan Adana'nın damak tadına ortak olmak için her yıl şehre koşuyor...
"Kebap ve şalgam", lezzet, spor, kitap fuarı ile edebiyat, karikatür etkinlikleri derken;
Çukurova Rock Festivali, Portakal Çiçeği Karnavalı, Tiyatro Festivali ve Adana Oda Müziği Festivali gibi etkinlikler de kentin hem çarpık yüzünü kapatıyor, hem de yaşam kalitesini, çekiciliğini ve değerini arttırıyor...