Mehmet Faraç

Yeniçağ

Kirli savaşın vahşi yüzü...

Basında birkaç gündür üzerinde askerî üniforma olan, elleri kelepçeli, saçı başı dağılmış bir adamın fotoğrafı yayımlanıyor... Ukrayna lideri Zelenski'nin böbürlenerek "yakaladık" dediği bu kişi Ukrayna'da Rus yanlısı bir muhalefet partisinin lideri olan Viktor Medvedçuk'tan başkası değil... Rusya lideri "Putin'in kızının vaftiz babası" olduğu beli

Atatürk, Kurtuluş, Urfa...

Birinci Dünya Savaşı yıllarında, Çanakkale'de bir destan yazılırken, "Atatürk" diye bir isim yoktu ortada... Bir "Mustafa Kemal" vardı ki, destanın tam ortasında... O savaşta; Anzak koyundaki İngiliz çıkartmasında, Anadolu'nun dört bir yanından gelerek, yarbay Mustafa Kemal'le birlikte savaşanlar arasında Urfalı kahramanlar da vardı... İşte o kahra

BİR URFA HİKAYESİ Kaçakçılar, sahteciler, vurguncular!..

12 Eylül darbesinin yapıldığı 1980 yılına kadar Suriye'den yapılan kaçakçılık faaliyetleri üç kol üzerinden yürütülürdü... Kaçak malları Suriye'den alanlar, bunları sınırdan taşıyan hamallar ve Urfa'nın Kaçakçı Pazarı'nda, tüccarlarla başka kentlerden gelenlere satan "dellal"lar... Kaçakçı ağalarının konumu pek değişmezdi... Onlar Suriye'ye giden h

İzmir-Urfa, ihale-skandal!..

Yandaş gazete "İdare Mahkemesi skandala 'dur' dedi" başlığıyla haber yapmış... İddiaya göre İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Buca Metrosu ihalesi yargıdan dönmüş... Çünkü Nurol İnşaat-Yapı Merkezi ortak girişiminin başvurusunu değerlendiren İzmir 4. İdare Mahkemesi, ihalenin Gülermak'a verilmesine ilişkin kararı iptal etmiş... İddiaya göre İzmir Büy

Gizli plan, gizemli seçmen!..

Türkiye'nin sığınmacı baskısı nedeniyle içinde bulunduğu sosyo ekonomik ve sosyo politik tehdide son 20 gün içerisinde iki kez dikkat çekmiştik... Çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin yurtiçinde 4, sınır ötesinde de 4 olmak üzere, toplam 8 milyon Suriyeli'yi beslediğini bizzat Cumhurbaşkanı açıklamıştı... Ancak son 10 yılda Türkiye Cumhuriyeti'nin en az 8

Yeter!!! Acımayın artık!..

Siyasetmiş, spormuş, diplomasiymiş, Rusya- Ukrayna savaşıymış, hepsi "fasafiso" artık... Eminim sokaklarda kime mikrofon uzatırsanız uzatın (Hırsız değilse, kara paracı değilse, uyuşturucu taciri değilse, devletten ya da belediyelerden 5 maaş birden almıyorsa ya da kalemini satan yandaş- fondaş gazeteci kılıklı değilse) bu ülkede yaşayan her bireyi

Devletin bağrına sığınan tehdit!..

Suriye'de savaşın o kanlı sahneleri yok artık... Sokaklarda insanların başlarını-ellerini-kollarını kesenler, "Alevi misin- Sünni misin" sorusunun ardından gençlere kurşun yağdıranlar, bombalı araçları camilerin bile içerisine sürenler, toplu katliam yapanlar ve ülkeyi kan gölüne çevirenler ortalıkta pek görünmüyor... Emperyalist şiddetin kiralık k

Baltayı ayağına vuran ülke!..

Pervasız sözcüğü çok hafif kalıyor artık... İhanet ise çok ağır gelecek ama, yaşananlara bakılırsa o da az geliyor... Ülkeyi teslim alan sosyo-politik sıkıntılar, yolsuzluklar-yağma, torpil- liyakat çıkmazındaki haksızlıklar demokrasiyi, insan haklarını, hak ve hukuku yerle bir ederken, başka vahim olaylar da devleti-milleti sırtından vurmaya devam

Reçete yok, ilaç yok, çare yok!!!

Anlı şanlı televizyonlar memleketin bütün dertleri bitmiş gibi, aralarında askerlerin de olduğu sözde "uzman"larla Oscar törenindeki tokat vakasını tartışarak gülünç duruma düşerken, yandaş medyanın büyük bölümü ise Rusya ile Ukrayna arasındaki arabuluculuktan medet umarak, gündemi bir güzel değiştirmeye devam ediyor... Oysa ülke gerçekleri memleke

''Mayın'', dinamit ve katliam!..

Piyasa vurgunculuğu, döviz çıkmazı, enflasyon, fahiş zamlar ve ekonominin çöküşü dışında, Türkiye'nin geleceğini mahveden başka vahim gelişmeler de yaşanıyor ne yazık ki... İşte gazetelere dün yansıyan bazı haberler kendi içerisinde birbirine adeta kurşun sıkıyordu!.. Bir haber yandaş gazetelere neredeyse aynı başlıklarla yansımıştı... "Boğazda may