FIRTINA KOLTUĞU KAPTIRDI!

Futbolun en temel prensiplerinden bir tanesi, oyun coşkusu artı şampiyonluk arzusunun köpüklenmesi eşittir direnç. Geçtiğimiz hafta Zonguldak Kömürspor deplasmanında 10 kişi kalmalarına karşın bu formülü kusursuza yakın uyguladılar. Vanspor karşısında da hız kesmeden 3 puan trenine binip herhangi durakta inmeden yollarına devam etmek istediler. Lakin bitirici vuruş eksikliği ve final dokunuşlarındaki yetersizlik, buna engel oldu. Enes oyunu iki yönlü iyi oynadı. Stoperler alan parsellemesi ve kademede başarılıydı. Furkan sağdan destek verdi. Cuma pas aralarını kılçıksız gerçekleştirip enerjisiyle takımını öne taşıdı. Maça bir tık daha hızlı başlayan rakiplerine fren yaptırıp olgun ataklarını set hücumlarıyla süslediler. Bunun da en geçerli kriteri, orta alandaki nicelik olarak üstün tavırlarıydı. Zaman zaman pas hataları görülse de kısa vadede meşin yuvarlağı kazanmayı, birbirlerinin ardını kollamayı bildiler. Erhan Çelenk, Mehmet Fuat, Berke'nin ileriye dönük verimli akınlarıyla da gole yaklaştılar ilk devrede. Bu oyunun bileşenlerini kavradıkları bir gerçek. Sakin kaldıklarında rakiplerine net pozisyon vermedikleri gibi kenar ortaları ve duran toplarla da fırsatlar yakaladılar. Varoluşsal özellikleri itibariyle geriye yaslanmayan, rakiplerinden çekinmeyen niteliklerini yine hissettik. Vanspor da sahada çirkinleşmeyen, futbolun güzelliklerini yansıtma çabası içerisinde olan bir hüviyete sahipti. Birbirlerini tarttıkları ilk evrelerden sonra hareketli bir mücadele izledik. Tek eksik ise tabelaydı. İkincisinde ise kolektif bilinci daha net şekilde sergileyen ekip avantajlı olacaktı. Randevuda akışkanlık ikinci 45'te de devam etti. Momentumu eline alan Bucaspor 1928, planlarını rakibine kabul ettirdiğinde hızlı bir şekilde oyunu rakip alana yıkmayı bildi. Fakat eksik yakalandıkları anlarda da korku yaşattılar tribünlere. Sekanslarla tansiyonun düşmediği 90 dakikada ortaya ürün koymayı amaç edinen iki takım, satranç misali birbirlerini mat etmek için hamleleri bir bir sıraladılar.