Yenilenme ihtiyacı

Sıradan insanlar için akıp giden hayat hep bir yetişme, günü geçirme, yarına erişme ve bütün her şey bittikten sonra hale şükredip beterinden muhafaza olunma duası ile geçer. Bir de geleceğin bugünden daha iyi olması için hep kendilerinden; heveslerinden, ihtiyaçlarından, özlemlerinden vs. birçok şeyden vazgeçerler. Bu o kadar kıymetli bir şeydir ki onlar için adeta hayatı çoluk çocukları için ve onlara ter temiz bir hayat, isim bırakmak için yaşarlar ve bunun adı onurlu bir hayattır. Belki farklı düşünenler olabilir. Ancak bu çok ucu açık bir konu değildir. İnsan için ister adına izzet deyin ister onur bu elzem bir amaçtır. Muhatabını güçlü kılar. Bugün bu biraz ahmakça bir davranış olarak geldiğinden ötürü her şeyin üzerine hiçbir fren yapmadan, düşünmeden atlayan ve sahip olma duygusunun kölesi haline gelen insanlar için böyle okunabilir. Ancak bugün nereye kadar meşru ve hak daire içinde kalınacağına dair bir bilgisizlik ve davranış bozukluğu ile yüz yüzeyiz. (Bu böyle romantizm ya da fakirlik övgüsü ile ilgili bir mesele değildir. Hak, hukuk bilme meselesidir.) pushfn('ads'); Ancak bugün yaşanan birçok olumsuzluğun nedeni insanların her şey için talepkâr olunması gibi yeni bir anlayışın toplum tarafından benimsenmiş olmasıdır. Üzüm üzüme bakarak kararır kabilinden genel bir kötüye gidiş var ve toplumun her kesiminde büyük bir yozlaşma yaşanıyor. İnsanların yüzünü çevirdiği her veçhede benzer kirliliklerin artık duvarlardan taşıp görünür hale gelmiş olması, bu yozlaşma halinin artık saklanmasını engelliyor. Ve bu kötü örneklik hali maalesef normalleşiyor. Sivil toplum organizasyonlarından, kamusal bütün yapılara varana kadar her türlü sosyal grupların hepsinde yaşanan benzer kokuşmalar toplumsal direnci kırıyor. Toplumun kendini yenileme ve rahatsızlık duyma melekesi adata mutfaktaki çatal, kaşık gıcırtısına indirgenmiş olması ise meselenin vahametini açık ediyor. İdealize olmuş hiçbir anlayış bu kötü gidişattan beri değil. İşin en kahredici tarafı ise topluma ümit verecek, yarına daha belirgin bir umutla bakılmasını sağlayacak bir örnek kümesinin kalmamış olmasıdır. pushfn('ads'); Yirmi yıllık süreç içinde herkes aynı zehirlenmenin türevleri içerisinde zehirlenip az çok yara aldı. Bir ülkede insanların 'bizden' diyerek körleşmesi-sağırlaşması ya da 'çalıyorlar ama çalışıyorlar' diye kötüyü meşrulaştıran ifadelerin varlığının normalleşmesi bile insanı kahretmeye yetip de artar bir durum ifade ediyor. Bütün bunlarla birlikte bu kadar kokuşmanın insanlara rahatsızlık vermemesi ayrı bir hayret vesilesi oluyor. Köşeli, kendine münhasır insanların birer birer bu dünyadan el çekmiş olması ve varsa kalanların artık çok fazla olmayışı ve baskın ortama etki edemeyecek konumda kalmış olmaları da