Türkiye'nin varlık yokluk seçimi

Seçim yaklaştıkça anketler de yayımlanmaya başladı. Hem cumhurbaşkanlığı hem de partiler için piyasada çeşitli anketler dolaşıyor. Anket şirketleri son zamanlarda tüm dünyada sonuçları tutturmakta zorlanıyor. Amerika ve Avrupa dâhil her yerde sürpriz sonuçlar çıkıyor. Günümüz dijital dünyasında bir kişinin 15-20 tane sosyal medya paylaşımına bakarak hangi partiye sempati duyduğu, hangi lideri sevdiği veya sevmediği ortaya çıkıyor. İyi niyetli, bilimsel çalışma yapan anket şirketleri de bu sonuçlara ulaşabiliyor. Yani şu an sahiden sahada araştırma yapan anket şirketleri, Türkiye'deki siyasi yelpazeyi büyük doğruluk oranıyla biliyorlar. Ancak dünyadaki hiçbir anket şirketinin tahmin edemediği şey, seçim günü kimin sandığa gidip gitmeyeceği. Bunun için çeşitli tahminlerde bulunsalar da tam olarak tutturamıyorlar. Zira seçim günü oluşacak psikoloji, o güne özel oluyor ve hiçbir anket şirketi bunu tahmin edemiyor. Seçim sonuçlarını da bu katılımlar ve sandığa kimin gidip gitmediği belirliyor. YİNE HÜSRANA UĞRAYACAKLAR Hâl böyle olsa bile bazı anket şirketleri daha güvenilir oluyor. Güvenilir şirketlerin cumhurbaşkanlığı anketlerine baktığımız zaman, Erdoğan'ın geçen seçimde aldığına benzer şekilde yüzde 52 civarında oy alacağı görülüyor. Yani önümüzdeki seçimde çok büyük sürprizler bekleyenler, kendileri aleyhine büyük sürprizlerle karşılaşabilirler. Bir kesimin her seçimde yaşadığı hayal kırıklığı senaryosu muhtemelen bu seçimde de aynen devam edecek. Terör örgütü FETÖ'nün yurtdışında kaçak yaşayan üyelerine bakacak olursak, seçim sonrası çıkaracakları yaygaranın hazırlıklarını yapıyorlar. Seçimi Tayyip Erdoğan'ın kazanmasını oyların çalınmasına bağlayıp bir kaos planını devreye sokmaya çalışıyorlar. Bunu geçen seçimde de denemişlerdi. Fakat Muharrem