Biz her zaman durduğumuz yerdeyiz

Geçtiğimiz günlerde KARAR yazarlarından bazılarıyla gazeteci sıfatıyla İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun iftar davetine katılınca bazı trollerin istismarına muhatap oldukBazıları da güya mürekkep yalamış ama daha sonra kara trol olmayı içine sindirmiş isimlerdiYalakalığı o kadar abarttılar ki gazetecilikten tetikçiliğe evirilmiş mahluklara dönüştülerHalbuki gazeteci, hangi görüşte olursa olsun, her siyasetçinin yemekli, kahvaltılı, kokteylli toplantısına katılır, açıklamalarını alır. Över, eleştirir, tartışır, kamu adına mesleki görevini yaparBiz ise AK Parti iktidarının hoşgörü, dayanışma, yardımlaşmanın en güzel örneklerini sergilediği o muhteşem döneminde, artık hayal kabul edilebilecek bazı icraatlarından bahsedeceğizTürkiye'nin itibarı ve ülkenin menfaati söz konusu olduğunda nasıl her kesimle el ele, kol kola girildiğini, birlikte aynı takımın oyuncuları olduğumuzu anlatmaya çalışacağızBırakın çok daha özgür bir alan olan gazeteciliği, çok daha dar yetkileri olan bir bürokrat olarak nelere imza attığımızı bir görünBelki tatile çıkmış zekaları geri gelir de anlarlarGençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'ne atanır atanmaz ilk büyük sınavımız bizi bekliyorduAslında bir imtihan süreci değil, cenazeyi kaldırma dönemiydiİzmir'de 2005'te Üniversite Yaz Oyunları vardı. Normalde organizasyon, 4 yıl önce alınır ve hazırlıklar hemen başlardıAncak 2002 seçimleri gelip çatınca adeta "gelen iktidar düşünsün" dercesine hiç bir çalışma yapılmadan zaman harcandıİzmir B.Şehir Belediyesi de merkezi hükumet gibi yeni iktidarı beklemeye başladıHatta başkan, "artık yetişmez, organizasyonu iade edelim" modundaydıBiz de göreve atanır atanmaz ilk iş olarak bu enkazı kaldırmak için kolları sıvadık, İzmir'in yolunu tuttukBaşbakan'ımız Sayın Abdullah Gül'dü, Bakan'ımız da Mehmet Ali Şahin'diBilgilendirdik ve harekete geçtik'DÜN DÜNDÜR, BUGÜN BUGÜNDÜR' MÜ DİYELİMDün dündür, bugün bugündür, yarın da yarındır" Türkiye'de en uzun süre görev yapan Süleyman Demirel tarzı bu"Konuşan Türkiye" vaadiyle geldiği görevlerde, en vazgeçilmez insan hakkı savunucularına bile kapıyı göstermiş, askeri darbelerin mağduru olduğu halde 28 Şubat sürecinden postmodern darbe inşa etmiştir..Tam da politikacıları tarif ediyorGerçekten politikacılar çok ilginçtir Muhalefetteyken tam özgürlükçü bir figür olurlar İdeal olanları dillendirirlerKendilerine yapılan yanlışları, iktidara geldiklerinde başkalarına karşı uygulamayacaklarını söylerlerBir süre de sözlerini tutar, böyle devam ederler Sonra da her iktidar gibi muktedir olduğuna inandığında aslına rücu' eder, yasakçı bir yapıya bürünürlerGüç zehirlenmesi olunca da mazlum ve mağdur günlerini unutur, zulmün alasını yapmaya başlar Güler yüzlü insanlar gider, çatık kaşlı, ceberrut devlet olur, geri dönerlerAslında 2002 Süreciyle beraber iktidara gelen AK Parti, uzun süre bu tuzağa düşmedi Neresinden bakarsanız sağlam bir 10 yılı varTürkiye'ye rüya bir dönem yaşattıİnsan hakları, adalet, ekonomi, sağlık, spor, turizm, gençlik konularında müthiş reformlar yapıldı Bunlar da Anayasa değişiklikleri ve kanunlarla kalıcı hale getirildiDaha önce iktidara karşı önyargıları olan pek çok insanın hayranlıkla izleyip takdir ettiği, yabancıların bile hayran kaldığı bu devir gerçekten rüya bir dönemdiBütün Türkiye'yi kucaklayan ve her kesimi bağrına basan bu dönem sanki alışılagelmiş ve ezberlenmiş eski Türkiye'ye ait değildiŞimdi ise aslında AK Parti'yle hiç alakası olmayan, vaktiyle Sayın Cumhurbaşkanımıza söylenmedik laf bırakmayan, asla dost olmayan, sırt etinden sütünden ve rantından yararlanmak isteyen, köşeyi dönen, ilk tökezlemede de bırakıp kaçacak, daha önce indikleri bir başka trene binip kaymağını yiyecekleri yeni hükumetlere yelken açacaklarBunlar AK Parti'yi, kahramanı olduğu muhteşem bir dönemden yasakçı, vesayetçi, korkutucu, tehditkar, dışlayıcı, ayrıştırıcı bir kimliğe büründürmeye çalışıyorlarBugün sevseniz de sevmeseniz de seçimle gelmiş bir belediye başkanıyla görüntü veren gazetecilere operasyon yapmak isteyen yalakalarla, o Cumhurbaşkanı'mıza operasyon çekenler, aynı takımın oyuncularıdırHiç değişmiyorlar, sadece kıyafet değiştiriyorlarBiz 2002, 2010, 2015'te nerede duruyorsak aynı yerdeyiz. 1 cm sallanmadık Yarın da büyük bir kararlılıkla orda duracağızSarsılmaz bir kaleyi, gecekondu yapısı bir üfürüklük esere çevirmek ve çadır tiyatrosu gibi yerinden kaldırıp her yere taşımak isteyenler, en tehlikeli insanlarBu oyununu iyi okumak ve çözmek gerek Dost, acı gerçeği, tatlı söylerMesela daha sonraki spora bakar gibi yapıp bizim dönemin il müdürleri kadar bile yetki kullanamayan bakanların yapamadıkları gibiSPORDA İKTİDAR-MUHALEFET İŞBİRLİĞİSayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın henüz yasağı kalkmamıştı AK Parti Genel Başkanlığı koltuğundaydıGenel Merkez'e gidip konuyu paylaştık, desteğini ve tavsiyelerini aldıkCHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı merhum Ahmet Piriştina ile durum değerlendirmesi ve görev dağılımı yapıp kolları sıvayacaktıkSayın Erdoğan bana, " İstanbul'dayken bize yapılan yanlışları, biz şimdi İzmir'e ve muhalif partiden diye Ahmet Bey'e yapmayalım, destek olalım" dediBiz de İzmir'de önce Vali Bey ziyaretinden sonra direkt belediyeye geçtik.Başkan Piriştina bizi büyük bir heyecanla karşıladı.Önce " iade edelim" diyeceğimizi zannediyordu, biz "tabii ki yapacağız" deyince, müthiş