2002 dünya üçüncülüğümüzü niye unutturuyoruz

Bir ülke olarak sadece 2 defa Dünya Kupası'na katılabilmiş ve sadece 2002'de dünyayı kasıp kavurmuştukO günkü başarı çok büyük bir hikayeydi Bu kafayla hayal olduğu da belli. Nitekim ondan sonra 5 Dünya Kupası geçmiş, hiçbirine katılma hakkı elde edememişizKatar'ı da uzaktan takip ediyoruzBöyle bir durumda ne yapılırDünya Üçüncülüğü'nüzü tv'lerde, maç maç çevirip çevirip yayınlarsınız, çarşaf çarşaf haberlerle yeni nesillere aktarırsınızO olayın kahramanlarını Şenol Güneş ve talebelerini her gün ekranlara çıkarırsınız, mutluluğu bütün Türkiye'ye yeniden yaşatırsınızAncak başta 2002'nin olduğu gibi bu kupanın da yayıncı kuruluşu TRT olmak üzere hiç bir kuruluş bu mutluluğu gençlere yansıtmıyorBaştan sona bütün kupaları, takımları, hocaları, futbolcuları, başarıları yansıtan kanallar, 2002'yi es geçiyor. Vebadan kaçar gibi kaçıyorNeymiş kadroda dünya kupaları tarihinin en erken golünü de atan firari Hakan Şükür-Arif Erdem de var da ondanHiç bir şey bu büyük zaferin yayınlanmasına engel olmamalı daYa FİFA tarafından " yılın teknik direktörü" seçilen Şenol Hoca ve diğer futbolcularDünya Kupası'nın en başarılı kalecisi Rüştü Reçber, Kaptan Bülent Korkmaz, İlhan Mansız, Emre Belözoğlu, Ümit Davala, Alpay Özalan ve diğerleriFederasyon Başkanı Haluk Ulusoy ve yönetimi, teknik kadro, psikologu, malzemecisi, mentörüTRT'nin her türlü imkanı var İstediği maçı istediği kadar montajlar ve yayına hazırlarO günleri, bir kere daha yaşatır, o günün kahramanlarını ekranlara çıkarır, hikayeleştirirHala geç değil, lütfen bu milleti, özellikle de "Z Kuşağı"nı mahrum bırakmayın, o büyük coşkuyu yeniden yaşatınOnca büyük başarı, ne olacakİŞTE 2002'NİN GURUR DOLU HİKAYESİ Son katılabildiğimiz Dünya Kupası; 2002 yılında gerçekleştirilen Kore-Japonya ortak organizasyonuydu...Biz baştan sona oradaydık. Sayın Cumhurbaşkanı'mız da Brezilya'yla yaptığımız yarıfinal maçına gelmişti.Güney Kore'nin güneyinin en ucu Ulsan'da Brezilya maçıyla başlayan maceramız, İncheon'da Kosta Rika ve başkent Seul'ün Dünya Kupası Stadı'nda Çin maçıyla devam etti...Gruptan Brezilya ile beraber çıkınca bu sefer Japonya yolunu tuttuk...Bu ülkede, bütün dünyayı şaşkına çeviren bir performansla, önce ikinci turda Miyagi'de ev sahibi Japonya'yı, ardından çeyrek finalde de Osaka'da Senegal'i devirdik.Nihayet yükseldiğimiz yarı finalde, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük milli takımı Brezilya'ya, kök söktürdüğümüz maçta 1-0'la boyun eğince, üçüncülük maçı oynamak üzere, yeniden G. Kore'ye döndük.Bu sefer de Daegu şehrinde, yarı finalde Almanya'ya kaybeden G. Kore'yi, 3-2 mağlup ederek Dünya Üçüncüsü apoletini, bir şeref nişanesi olarak takıp Türkiye'ye dönmüştük...64 MAÇIN 63'ÜNCÜSÜNÜ TÜRKİYE OYNADIFinal maçıyla toplam 64 maç oynanan Kore ve Japonya'da, şampiyonlar; İtalya, Arjantin, İngiltere, Fransa ve İspanya gibi ülkeler, tek tek elenip ülkelerine dönerken, bize 63. maçı oynamak nasip oldu...Brezilya şampiyon, Almanya ikinci, Türkiye de üçüncü oldu... İlk defa iki ülkenin ev sahibi olduğu bir Dünya Kupası'nda, ev sahibi iki ülkeyi yenen tek takım olarak da tarihe geçtik.Oynadığımız futbolla dünyayı kendimize hayran bıraktık, attığımız gollerle adımızdan söz ettirdik...Dünya kupaları tarihinin en erken golü de bize nasip oldu. Kapanışta, dost ve kardeş Güney Kore ile yaptığımız maçtan sonraki fair-play görüntümüzle, dakikalarca alkışlandık, dünyaya en güzel görüntüleri servis ettik.DÜNYA KUPASI'NA EV SAHİBİ OLURSAK ANCAK KATILABİLİRİZGörünen o ki; biz çağın şartlarına uygun bir sistemi inşa edemezsek, büyük barışı sağlayamazsak, birlik olamazsak, el ele tutuşup engelleri aşamazsak, birbirimizi yemeye devam edersek dünya kupaları hayal olmaya devam edecek...En iyisi, biz 2030 Dünya Kupası'na aday olalım, alalım ve ev sahibi ülke otomatikman katılacağı için, Türkiye olarak finallere katılmış olalım.Tabii alabilirsek. 2030 Dünya Kupası'na ortaklaşa ev sahipliği yapmak için Arjantin, Şili, Uruguay ve Paraguay FIFA'ya başvuruda bulunmuştu.İspanya ile Portekiz, 2030'a birlikte talip olmuştuAnlayacağınız iki ayrı adaylık var ama 6 tane ülke var karşımızda Aslanın ağzından organizasyon almalıyız Ne gerekiyorsa da yapmalıyızKüsmek, üzülmek, dağılmak, pesetmek yok. Ne gerekiyorsa onu yaparak artık Dünya Kupası'nı almalıyız, evimizde organize etmeliyizAncak 2002'deki büyük başarımızız kıymetini bilmeli ve o ruhu yaşatmalıyız O kadroda firari Hakan Şükür ve Arif Erdem var diye, tarihimizin en büyük başarısını görmezlikten gelemeyiz, yok sayamayızÇevirip çevirip zaferleri yayınlamalı, hikayesini anlatmalı, Keyfini çıkarmalıyız Bu büyük