Depremzedelere 600.000 konut ve işyeri

Depremde hayatını kaybeden on binlerce kardeşimize Allah'tan rahmet, yaralılara şifa ve yakınlarına da sabır ve metanet dilerim.Depremin ruhlarda yarattığı tahribatın iyileştirilmesi maddi kayıpların temin edilmesinden daha uzun süre alabilir fakat herkesin, depremzedelerin barınması, beslenmesi, güvenliği ve maddi kayıplarının nasıl telafi edileceğine kafa yorması, artık, daha hayırlıdır.Hükümetin tedavi, beslenme, barınma ve güvenlik sağlama görevlerine ilaveten en önemli görevi yıkılan binaların yerine, en kısa zamanda yenilerini inşa edip hak sahiplerine vermesidir. window.__ITGS_started Date.now(); Kamunun, bu geçiş döneminde depremzedelere tam olarak sahip çıkması ve onları, "merde de namerde de muhtaç etmemesi" boynunun borcudur. Yani depremzedelerin ihtiyaçlarının giderilmesi, tek başına, insanların yardımseverlik faaliyetlerine terk edilmemelidir.İnsanların maddi imkânları tükenebilir veya yardımseverlik duyguları zamanla körelebilir ve sonuçta, yardımlarını azaltabilir veya başa kakabilirler; insan, insandır ve iyilikseverlik her insan için, her hal ve şart altında sürdürülen standart bir hayat tarzı değildir.Bu bilinçle kamu koruyucu bir şemsiye olarak devreye girmeli ve vatandaşlara haklarını, en güzel mekanizmalarla vermeye çalışmalıdır.KYK YURTLARININ GEÇİCİ TAHSİSİKredi Yurtlar Kurumu Yurtları (KYK) dâhil bütün kamu malları vatandaşların müşterek mülkiyetidir. Depremden dolayı bu yurtların, geçici bir süre için depremzedelere tahsis edilmesini onaylıyorum.KYK'ya ait 850.000 ve KYK dışındaki 400.000 yatak olmak üzere toplam 1.250.000 yatak kapasitesi, beşik ve ek yataklarla artırılabilir.Yurtlar, depremzedeler için en uygun barınma yerleridir.Çünkü devletin gözetimi ve denetimi altındadırlar. Kışın kaloriferleri yazın da klimaları çalışır. Hijyen, sağlıklı ve düzenli yemek sunma imkânı vardır. Temiz çarşaf ve yıkanma imkânları geniştir. Yurtta sağlık hizmeti de sunmak mümkündür.Yurtlar, hırsıza, uğursuza, şiddet ihtimaline karşı devlet korumasında olur. Birbirini tanıyan ailelerin birlikteliği, onlara güven verir.Okul, kreş hatta geçici çalışma imkânları sağlanabilir.Bu özelliklerinden ötürü yurtlar eşsiz derecede işlevsel rol oynayacaklardır.Bu dönemde üniversitelerde eğitim kesinlikle aksayacak ve öğrenciler bundan zarar görecektir.Ellerinizden öper benim de üniversitelerde okuyan üç çocuğum var, okullarının kapanmasından zarar göreceklerini biliyorlar fakat depremzedelerin ihtiyacının daha acil olduğunun farkındalar.Bütün depremzedelerin yurtlara yerleştirilmesi elbette mümkün değil. İlaveten kamuya ait misafirhane ve benzeri tesisler de bu iş için kullanılmalıdır. Bunlar da yetmezse şehir otelleri kiralanmalıdır.Tüm bunlar sağlanırsa, aile reisleri çoluk çocuğunu, anasını, babasını güvenli ellere, yani minnetsiz olarak devlete teslim ettikten sonra çalışmak için bölgeye geri dönebilir ve çadır veya konteyner evlerde kalmaya razı olabilir.İNŞANIN İMALAT VE FİNANS BOYUTUÇevre ve Şehircilik Bakanlığının verilerine göre "yıkılan ve yıkılması gereken ağır hasarlı" bağımsız birim sayısı 384.545 adettir.Orta Hasarlı dediğimiz "binanın duvarlarında yarıklar ve taşıyıcılarında ince çatlaklar" olan binalardaki bağımsız birim sayısı da 133.575 adettir.Orta Hasarlı dairelerde güçlendirme yapılmadan oturmak mümkün olmadığı için onların da yıkılması gerektiğini varsayıyoruz.Böylece toplam bağımsız birim sayısı 518.120 yapıyor; Bakan Murat Kurum bu rakama 400.00 diyor, biz 600.000 diyelim.Hükümet bir yıl içinde, bu binaları depreme dayanıklı bir şekilde inşa ettiririm diyor.Yapabilir miVan ve Elazığ depremleri sonrası yaşananlar ile bölgedeki TOKİ konutlarının depremden hasar görmemesi bize umut veriyor.İnşaat işini çok iyi bilen kurumlara sahip olduğumuz açıktır.İş, iyi niyetle ve profesyonel mekanizmalarla yapılırsa başarılı olabilir.Binaların inşa edileceği mekânlar, zemin etütleri ve depreme dayanıklı inşaat teknikleri için ilgili kurumlarda yeterince bilgi birikimi var ve dilerlerse hemen inşaata başlayabilirler. Yani teknik yeterlilikten de kimsenin bir şüphesi yoktur.Fakat dünyanın her yerinde konut işleri, esas olarak, teknik değil finansal bir iştir.PARA PARA PARAPeki, finansal açıdan 600.000 bağımsız birim için yeterli finansman kaynağı var mı600.000 bağımsız bölümün ortalama 100 m2 olarak inşa edileceğini varsaydığımızda toplam imalat 60 milyon m2 yapar.Elbette tüm inşaat sadece konut ve işyerleri olmayacaktır.Okul, Camii, kreş, sağlık merkezi, spor salonu gibi sosyal donatılar; doğalgaz, elektrik, su, telefon, gibi altyapı çalışmaları ile peyzaj ve çevre düzenlemesi benzeri imalatların, konut inşaatı birim değerleriyle 30 milyon m2 olduğunu varsaydığımızda; toplam imalat miktarı 90 milyon m2'ye kadar çıkar.Dört katı geçmeyeceği ifade edilen bu imalatların 7.000 TL ortalama m2 birim fiyatıyla ihale edildiğini varsayalım. Bu durumda ihtiyaç duyulan finans tutarının (90 milyon x 7 bin) 630 milyar TL olduğunu görürüz.(Not: Bağımsız birim sayısının daha az olabileceği, sosyal donatı ve altyapı imalatların 15 milyon m2 değerini aşmayacağı ve ihalenin 31.01.2023 fiyatlarıyla 6.000 TL'ye ihale edilebileceğini, ben de biliyorum fakat bir finans projesinde ihtiyatlı olmak daha iyidir.)Bu imalatlar için şimdiye kadar üç finansal kaynak var. Hazine, sigorta gelirleri ve yapılan bağışlar.Her ne kadar bağış kampanyasında yaklaşık 120 Milyar TL para toplandıysa da, bankaların yaptığı 70 Milyar TL bağışa, bağış demiyorum. Hatta bankaların bağışta bulunmasını depremin yaralarının sarılması sürecine zarar verdiğini söylüyorum ve bu görüşümü bu yazının sonunda ayrıntılandıracağım.Fakat verilmiş bağış geri alınmaz.Yurt dışından da 50 milyar TL civarında bir bağış gelebilir. Etti 170 Milyar TLDASK sigortalarından gelebilecek parayı da tahmin etmeye çalışalım. Bölgedeki konutların 50'sinin Dask kapsamında olduğu açıklandı. Sigortalı her bir bağımsız bölüm için DASK ve diğer sigortaların en çok 150.000 TL ödeyebileceğini varsayıyorum.Yani toplamda (300.000 x 150.000) 45 Milyar TL.Bu durumda ihtiyaç duyulan para (630-120-50-45) 415 Milyar TL'ye inebilir.2023'te 23 Trilyon TL olabileceğini hesapladığım GSYH'nın 1,80'ni eden bu rakamı Hazinemiz, bankalarımızdan borçlanabilir mi2022'yi kapatırken, Kamu'nun TCMB'de 382 Milyar TL karşılığı döviz ve TL mevduatı vardı.Şimdi baktım bu meblağın döviz kısmından 100 Milyar TL karşılığı kadar bir azalış var; muhtemelen bu parayla dış borç ödenmiş olabilir.Yani kamu mevduatı 280 Milyar TL'ye düşmüş.Fakat Hükümet dilerse, bankalarımızdan ilave 415 Milyar TL daha parayı da, her şeye rağmen, kesin olarak borçlanabilir.Bu harcamaları enflasyon tahmin tabloma ekledim ve daha önce 52 olarak tahmin ettiğim enflasyon 66'ya çıkıyor.1999 GÖLCÜK VE DÜZCE DEPREMLERİ DÖNEMİFinansal sistemimiz, henüz 1999 depremi esnasındaki kadar sığ ve cılız değil. Henüz.1999 depreminden sonra ne olmuştu da hükümet, IMF desteğine rağmen 2001 krizine sürüklenmişti İrdelediğimizde görürüz ki, cüzi deprem harcamaları bile hükümeti finansal zaafiyete sürüklemiş ve süreç, ardışık etkileriyle Türkiye'yi 2001 krizine yuvarlamış.Örnek: 1998 yılını 15,9 Milyar TL borçla kapatan Türkiye'nin iç borçları, sadece bir yıl içinde tam 46,5 Milyar TL'ye yükselmiş. Yaptığı ek borçlanmalar ve 97,4 olan ortalama bileşik faiz oranları ülkeyi çok zor durumda bırakmıştı.Fakat en büyük çıkmaz yine de yüksek faiz oranları değildi; esas sorun "borçlanmanın vadesi"ydi.1999'da borçlanılan 21 milyar TL'nin 60'ının ortalama vadesi yüz seksen gün civarındaydı yani 6 ay. (yazıyla, ortalama borçlanma vadesi altı ay)Toplam borçlanmanın ortalama vadesi de "on ay"dı.Şimdi yani Şubat 2023'te, on yıl. İki dönem arasındaki temel fark budur.DEPREM Mİ