Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı saltanatını yıkarak kuruldu

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni Osmanlı Devleti'nin devamı gibi göstermek, Cumhuriyeti "yüzyıllık parantez" olarak görenlerin laik Cumhuriyet'le hesaplaşma biçimlerinden biridir. Türkiye Cumhuriyeti elbette Osmanlı'nın pek çok kurumunu miras almıştır, elbette Osmanlı topraklarının elde kalan son parçası üzerinde Osmanlı Devleti'nin nüfusu ile inşa edilmiştir. Ancak bunlar rejim bakımından bir devamlılığa işaret etmez. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Osmanlı Devleti'nin devamı değildir; ondan kopuştur, hatta onu yıkarak antitezini kurmaktır. Vahdettin'in Atatürk'e düşmanlıkları Bir devamlılık iddia edenlerin en "güçlü" argümanı, Atatürk'ü Padişah Vahdettin'in Samsun'a gönderdiği, dolayısıyla Kurtuluş Savaşı'nı asıl planlayanın ve Atatürk'e uygulatanın Vahdettin olduğu iddiasıdır. Bu iddianın temelsiz olduğunun en önemli göstergeleri şunlardır: - Vahdettin kurtuluş değil manda arıyordu: Damat Ferit, Vahdettin'le birlikte hazırladığı İngiliz mandası isteyen öneriyi resmen 30 Mart 1919 günü Amiral Calthorpe'a sundu. Vahdettin, İstanbul'da kurulan İngiliz Muhipleri (Dostları) Cemiyeti'nin üyesiydi. - Vahdettin yönetimi, 19 Mayıs 1919'dan sonra 8 Haziran'da Atatürk'ü geri çağırdı; 23 Haziran'da Atatürk'ün yetkisini aldı; 9 Temmuz'da görevden aldı, 30 Temmuz'da tutuklanması için 15. Kolordu'ya yazdı; 4 Eylül Sivas Kongresi sürecinde İngiliz Gizli Servisi'nin planladığı Atatürk'ü öldürme planını onayladı ve görevi Ali Galip'e verdi; yaklaşık bir yıl sonra 11 Mayıs 1920'de idam cezası verdi. - Yunan ordusundan önce Vahdettin destekli kuvvetler Atatürk'ün inşa etmeye çalıştığı milli orduya saldırdı. - Vahdettin, 16 Kasım 1922'de İstanbul İşgal Orduları Komutanı General Harrington'a, "İngiltere devletine sığınır ve bir an önce başka bir yere götürülmemi talep ederim efendim" diye bir mektup yazarak İngiltere'den sığınma talep etti; 17 Kasım 1922'de de İngiliz zırhlısı Malaya ile Malta'ya kaçtı. Harrington imzalı o günkü İngiliz belgesinde şöyle deniyordu: "... Zatı Şahane (Vahdettin) kendisini İngiltere'nin himayesi altına koyarak bir İngiliz harp gemisiyle İstanbul'dan ayrılmıştır." Atatürk'e göre Vahdettin: Hain alçak Nitekim büyük devrimci Mustafa Kemal, Nutuk'un çeşitli bölümlerinde Vahdettin'in